Pinbacker güvertede. Görevi durdurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | بينباكر موجود على سطح السفينة وهو يحاول إيقاف المهمة |
Pinbacker gemide. Görevi durdurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | بينباكر موجود على سطح السفينة وهو يحاول إيقاف المهمة |
İki cinayet, tehlikeli bir adam söz konusu ve onu bir ajan mı durdurmaya çalışıyor? | Open Subtitles | جريمتان، رجلٌ خطير في (نيويورك) وعميلٌ واحد، يحاول إيقاف قاتل؟ |
Düğünü durdurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنه ... إنه يحاول إيقاف الزفاف. |
Bir soygunu durdurmaya çalışırken öldürüldüğünü düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنه قُتِل وهو يحاول إيقاف حالة إغتصاب. |
Ama ikisini de yaralamamayı başardı. Kimseye zarar vermeye çalışmıyor. Bir saldırıyı durdurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | {\pos(192,230)} وتمكن من عدم إصابة أيّ واحد منهما، إنّه لا يحاول إيذاء أحد بل يحاول إيقاف هجوم. |
Onları durdurmaya, Fayed'i durdurmaya çalışıyor. | Open Subtitles | انه يحاول منعهم يحاول إيقاف (فايد) |
Carson'a göre, soygunu durdurmaya çalışırken vurulmuş. | Open Subtitles | وفقـا لكلام (كارســون) فقـــد أطلق عليـــه وهو يحاول إيقاف السرقـــة |