ويكيبيديا

    "يستطيع ذلك" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yapabilir
        
    • yapamaz
        
    • yapabilecek
        
    Diğer tarafa bir şeyler anlatmak isterse, bunu zaten yapabilir. Open Subtitles لو كان يريد نقل المعلومات للجانب الآخر يستطيع ذلك الآن
    Beni terfi ettiremezsin George. Yalnızca Chappelle bunu yapabilir. Open Subtitles لا تستطيع ترقيتي يا جورج وحده شابيل من يستطيع ذلك
    Herhangi biri yapabilir ama herkes yapabilir diye bir şey yok. Open Subtitles حسنا, اي شخص يستطيع ذلك لكن هذا لا يعني ان كل شخص يجب ان يقوم بذلك
    Kaderini gerçekleştirmeyi aklına koymuş. Ve bunu kılıç olmadan yapamaz. Open Subtitles قلبه مصمّم على تحقيق قدره ولا يستطيع ذلك دون السيف
    Bu imkansız. Kimse böyle bir şey yapamaz. Bırak kaçalım. Open Subtitles هذا مستحيل، لا أحد يستطيع ذلك دعونا نستسلم
    Eğer Carlini zamanında teslim edemiyorsa, yapabilecek bir yer bul. Open Subtitles وإذا كارليني لا يستطيع تسليمه في الوقت المحدد، ابحث عن مكان اخر يستطيع ذلك.
    Bunu yapabilecek biri varsa odur. Open Subtitles نعم ، فلو أن أى أحد يستطيع ذلك أصلاً فستستطيع هى بدورها
    Bunun anlamı, çıtayı öylesine yükseltebilir ki kütle merkezi daha fazla yükseğe çıkamasa da, bükülmüş gövdesi bunu yapabilir. TED وهذا يعني أنه يمكنه أن يثب فوق حاجز مرتفع جداً بحيث أنه حتى لو كان مركز كتلته لا يستطيع أن يعلو فوق الحاجز، فإن جسمه المتقوس يستطيع ذلك.
    Bunu herkes yapabilir. Open Subtitles أى شخص يستطيع ذلك
    Bunu yapabilir mi? Open Subtitles القرش يستطيع ذلك ؟
    Şey, kafamı kaşıyamam, ama herhalde Benny yapabilir. Open Subtitles يمكنني أن أحك رأسي لكن ( بيني ) على الأرجح يستطيع ذلك
    Oğlum... bunu o yapabilir. Open Subtitles و ابني يستطيع ذلك.
    Bunu yalnızca kabuğu büyüleyen kişi yapabilir. Open Subtitles وحده الذي سحرها يستطيع ذلك
    Kardeşim beni yeniden durdurmayacak çünkü yapamaz. Open Subtitles لن يوقفني أخي مرة أخرى لأنه لن يستطيع ذلك
    O adam filozof taşını yapamaz mı... ? Open Subtitles ألا يستطيع ذلك الشخص صناعة حجر الفلاسفه... ؟
    Ama ben yapamam, ve bugüne kadar tanıdığım kimse de yapamaz. Bu yüzden... Open Subtitles أنا لا أستطيع ذلك- ولم أقابل أحداً يستطيع ذلك
    Ama üye olmadan bunu yapamaz. Open Subtitles ولكنه لا يستطيع ذلك إلا إذا كان عضواً
    Hayır demek istediğim yapamaz. Open Subtitles كلاّ , أعني بأنه لا يستطيع ذلك
    Diyorum ki, dünyada bunu yapabilecek herhangi bir laboratuvar varsa bu benim çalıştığım laboratuvardır. Open Subtitles أنا أقول أنه اذا كان هناك أي مخبر على الأرض يستطيع ذلك فهو ذلك الذي أعمل له
    O zaman bize yapabilecek birini bulmalısınız. Open Subtitles لذا فعليك مساعدتنا لإيجاد شخص يستطيع ذلك
    yapabilecek biriyle henüz tanışmadım. Open Subtitles لم أقابل من يستطيع ذلك حتى الأن.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد