Cep telefonumdan CTU'yu arayacağım, onunla özel olarak konuşabilirsin. | Open Subtitles | سأتصل بالوحدة من هاتفي الخليوي حتى يمكنك الحديث إليها على انفراد |
Jaime, bu tür şeyleri benimle konuşabilirsin | Open Subtitles | جيمي ، يمكنك الحديث معي حول هذه الاشياء ، حسنا ؟ |
Fakat benimle... Şu turtalı pastan hakkında konuşabilirsin. | Open Subtitles | لكن، ربما يمكنك الحديث معي عن تلك الكعكة البرتقالية. |
Film boyunca konuşamazsın o yüzden şu andan farkı yok. | Open Subtitles | لن يمكنك الحديث أثناء الفيلم لذا سيكون الأمر مشابها لما هو الآن |
Bunu asla açık açık konuşamazsın, çünkü erkekler o kadar hassastırlar ki. | Open Subtitles | لكن لا يمكنك الحديث عنها بصراحة لأن الشباب جداً حساسون |
Annen hakkında bu kadar saygısızca konuşmamalısın | Open Subtitles | لا يمكنك الحديث عن والدتك بهذه الطريقة |
konuşamıyorsun da. Bin de üyle söledim. | Open Subtitles | أنت كذلك لا يمكنك الحديث هذا ما قلت للتو |
Benim kanalımdaki yayınlardan birinde aynen böyle konuşabilirsin. | Open Subtitles | تأخذ فقرة من أحد برامجي حتى يمكنك الحديث كما تحدثت الآن |
Yani o araya girmeden babanla konuşabilirsin. | Open Subtitles | هذا يعني بأن يمكنك الحديث مع والدك بدون تدخل منها |
Bunu, bugün terapide konuşabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الحديث عن ذلك في الجلسة النفسانية اليوم |
Bazen ailen dışından biriyle çok daha rahat konuşabilirsin. | Open Subtitles | أنا أقدر ذلك. حسنا، وأحيانا يمكنك الحديث إلى شخص آخر... الكثير أكثر صراحة من يمكنك عائلتك. |
Yerin tesbit edilmeden bir dakika boyunca konuşabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك الحديث لدقيقة دون أن يكشفك احد. |
Michelle, bizimle burada. Onunla konuşabilirsin. | Open Subtitles | ميشيل" معنا الآن يمكنك" الحديث معها مباشرةً |
Ben bir doktorum. Benimle açık konuşabilirsin. | Open Subtitles | أنا طبيب، يمكنك الحديث معي بحرية. |
Mhm. Doğru, öteki benin önünde benimle konuşamazsın. | Open Subtitles | حسناً لا يمكنك الحديث الى وانت بجانب نسختي الأخرى |
Baba, insanların arkasından konuşamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك الحديث عن الناس من وراء ظهورهم، يا أبي. |
Benimle böyle konuşamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك الحديث معيبهذهالطريقة. |
Tabii ki hayır. Benimle konuşamazsın. | Open Subtitles | كلا, طبعاً لا يمكنك الحديث معي |
Annen hakkında bu kadar saygısızca konuşmamalısın | Open Subtitles | لا يمكنك الحديث عن والدتك بهذه الطريقة |
Böyle konuşmamalısın. Burası bir tapınak. | Open Subtitles | لا يمكنك الحديث مثل هذا, هذا المعبد. |
Zaten dört gündür konuşamıyorsun. | Open Subtitles | مرت اربعة ايام ولا يمكنك الحديث |