öğretmeyi çok seviyorum ama inandığım şeylerden asla fedakarlık göstermem. | Open Subtitles | أنا أحب التدريس ، ولكنى لن أضحى بمبادئى لأفعل هذا |
Para kazanmak için birçok şey yapılabilir ama o öğretmeyi severdi. | Open Subtitles | كان بإمكانه جني المال بعمل الكثير من الأمور، لكنّه كان يُحبّ التدريس. |
Bir gece, barın tepesine çıktı ve bana içkilerin nasıl hazırlanacağını öğretmeyi teklif etti. | Open Subtitles | بليلة ما تسلق على طاولة الحانة وعرض عليّ تعليمي كيفية إعدادهم قام بهذا حتى أغلقنا الحانة |
Bana araba kullanmayı öğretmeyi tekrar düşünmeni çok isterim. | Open Subtitles | و إنني أود فحسب بأنك تعيد النظر في موضوع تعليمي للقيادة |
-Eminim iyi bi iş yapmıştır ..ama sana çok önemli bişeyi öğretmeyi unutmuş | Open Subtitles | أنا واثقة من أنها قامت بعمل جيد لكنها نسيت تعليمك شيئاً أساسياً واحداً |
Bu yüzden Bay Billington, bana ve adamlarıma avlanmayı öğretmeyi teklif etti. | Open Subtitles | تحقيقا لهذه الغاية، وقد عرض السيد بيلينغتون أن يعلمني واكون حاضرة لمطاردة. |
Sana özel olarak golf öğretmeyi teklif ediyorum. Hem de bedava. | Open Subtitles | انى اعرض عليك ان اعلمك كيفية لعب الجولف، شخصيا، مجانا. |
Bir gece, barın tepesine çıktı ve bana içkilerin nasıl hazırlanacağını öğretmeyi teklif etti. | Open Subtitles | في أحدى الليالي, تسلق الحانة و عرض علي أن يُعلمني تحضيرهن |
öğretmeyi resmi olarak bıraktım fakat insanların yanlışlarını düzeltmeyi bırakamadım. Afedersin. | Open Subtitles | لقد توقفت عن التدريس رسميا لكن لا يمكنني التوقف عن تصحيح الناس ، آسفة |
Lanet çoktan kalkmasına rağmen, farkettim ki.. öğretmeyi seviyorum | Open Subtitles | ومع أنّ اللعنة انتهت منذ وقت طويل إلّا أنّي أدركت أنّي أحبّ التدريس جدّاً |
Kızdığı zamanlarda ise öğretmeyi gerçekten çok sever. | Open Subtitles | عندما يكون مستاءاً عندها يحلو له التدريس. |
Her ülkede görülen sonuçların bazıları öğretmenlerin öğretmeyi hiç bu kadar sevmediklerini, ve 3. el kişiler tarafından yapılan okuma testlerinin sonuçlarının tavana fırladığını gösteriyor. | TED | بعض النتائج التي تحدث في كل دولة تتضمن مقولة المعلمين أنهم لم يحبوا التدريس كثيراً، وقراءة الإنشاء بتقييم أناس آخرين -- ليس نحن -- مضيئة. |
Gerçekte, öğretmeyi tekrar düşünüyordum. | Open Subtitles | في الحقيقة انا أفكر في التدريس مجدداً |
Böylece, öğretmenler buna karşı çıksalar da, öğretmenleri bir senelik kontratlarla işe aldık. Eğer öğretmeyi beceremiyorsan ya da isteksizsen, benim okulumda, benim çocuklarıma öğretmenlik yapamazsın. | TED | لذا مع أن المدرسين كانوا ضدها لأننا وظفنا بعقود لسنة واحدة -- إن كنت لا تستطيع التدريس أو لا تريد التدريس، فلن تكون في مدرستي ومع أطفالي. |
Bu kadın cidden bana yemek yemeyi öğretmeyi mi deniyor? | Open Subtitles | وتمتّعوا حلويّاتكم السّكرية لكن مالحة. أهذه المرأة فعلاً تحاول تعليمي كيف آكل الطّـعام؟ |
Hey, bana nasıl senin gibi birisi olabileceğimi öğretmeyi düşünür müsün? | Open Subtitles | أتظن أنه يمكنك تعليمي كيف أتصرف مثلك ؟ |
İşimi nasıl yapacağımı öğretmeyi bırakacak mısın? | Open Subtitles | أتحاولين تعليمي أداء عملي |
Eğer istersen, sana bildiğim birkaç şeyi öğretmeyi d eneyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني تعليمك بعض الحركات التي أعرفها , إذا أردت |
Gerçekten öğretmeyi öğrenmek istiyorsan bunu öğrencilerine sormalısın, ve en iyi nasıl öğrendiklerini bilmelisin. | Open Subtitles | في اعتقادي، لو كنتِ تريدين تطوير تعليمك... فعليكِ أن تتحدّثي إلى طلابك، كي تجدي الطريقة الأفضل لتعليمهم |
Babası bir heykeltıraştı. Kızına talip olduğumda bana bildiği her şeyi öğretmeyi teklif etti. | Open Subtitles | والدها كان نحّات صخور و حينما طلبتها للزواج ،عرض عليّ أنّ يعلمني كل ما يعرفه. |
Ama kocam, dedi ki silahlar hakkında hiçbir şey bilmiyordum ve öğretmeyi reddetti ve sahip olduğum tek şey müzikti, böylece, ona itaat ettim. | Open Subtitles | ولكن زوجي قال لي... لا أعرف أي شيء عن الأسلحة، ورفض أن يعلمني. وكانت الموسيقى هي كل ما معي، فأطعته. |
Sana iradene hakim olmayı öğretmeyi unutmadım değil mi, eski Padawan'ım? | Open Subtitles | انا لم انسى ان اعلمك ان تكبح نفسك هل علمتك, متدربى القديم ؟ |
Bir gece, barın tepesine çıktı ve bana içkilerin nasıl hazırlanacağını öğretmeyi teklif etti. | Open Subtitles | في أحدى الليالي, تسلق الحانة و عرض علي أن يُعلمني تحضيرهن |
Onlara sınırlı kaynaklarla yapabilecekleri cerrahi operasyonları öğretmeyi planlıyorduk ama meğer sandığımızdan daha az malzemeleri varmış. | Open Subtitles | نحن نخطط لتعليمهم عمليات جراحية يمكنهم تطبيقها بإمكانات محدودة، لكن اتضح أن إمكاناتهم أقل بكثير |
öğretmeyi bilen birine ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | تكون مفتوحه لاي شخص يريد ان يتعلم و سوف احتاج الى شخص يعرف كيف يعلم. |