Burada olanları durdurmaya çalışıyorum. Bu bir şey fark ettirir mi? | Open Subtitles | أحاول وضع حد لما يجري هنا ألا يشكل هذا فرقاً ؟ |
Bu noktada benim yaptığım şey fark yaratacaktı. | TED | ما أقوم به في هذه اللحظة قد يحدث فرقاً. |
Bilgisayarda kurbanların vergi kayıtlarına bakarken bir şey fark ettim. | Open Subtitles | لقد كنت أتحقق من الإقرارت الضريبية للضحايا و قد لاحظت شيء في السجل |
Dün gece, sen ve ailenle otururken bir şey fark ettim. | Open Subtitles | الليلة الماضية عندما كنت أجلس معك و مع عائلتك أدركت شيئاً |
Söylediklerin benim açımdan hiç bir şey fark ettirmez. | Open Subtitles | أي شيء تقولينه لن يحدث أي فارق بالنسبة لي |
Sence bir şey fark eder mi? | Open Subtitles | أتعتقدين أن هذا سيفرق ؟ |
Bir defasında, rüyamda bir mezarlıkta yürüdüğümü görüyordum, ve birden garip bir şey fark ettim. | Open Subtitles | في احدى المرات , حلمت بأنني كنت امشي في مقبرة و فجأةً لاحظت شيئا غريبا |
Diyeceğimiz hiçbir şey fark ettirmeyecektir. Özellikle Teal'c'in dirilmesinden sonra. | Open Subtitles | لا شئ نقوله سيصنع فارقا خاصة بعد عودة تيلك من الموت |
Seninle ilgili bir şey fark ettim. | Open Subtitles | . لقد أدركت شئ عنك |
Bu ses Madam Guérin'i tatmin etmişti ama ben, bu başarıya gölge düşüren bir şey fark etmiştim. | Open Subtitles | لقد استمعت السيدة غيران لذلك برضى كبير لكنني أدركت شيئا يقلل من قيمة هذا الإنجاز |
- Garip bir şey fark ettin mi? | Open Subtitles | ألم تلاحظ أي شيء غير مألوف في هذه الصورة؟ |
- Tuhaf bir şey fark ettin mi? - Hayır, fark ettiğimi söyleyemem. | Open Subtitles | ألا تلاحظ شيئا على وجه الخصوص ظ لا, لايمكننى هذا |
Son birkaç yıldır bir sürü yere gittim artık hiçbir şey fark etmiyor. | Open Subtitles | لقد جُبت العديد من الأماكن فى السنوات الأخيرة لم تعد تشكل لى فرقاً الان |
Bir şey fark edecekse, sizinle gelirim! | Open Subtitles | إن كان هذا يشكل أي فرقاً بالنسبة لك فأنا قادم معكم |
Blokajı kaldırıp adezyonu gidersek bile bir şey fark etmeyecek. | Open Subtitles | حتّى ولو، أزلنا الانسداد وأزلنا الالتصاقات، سوف لن يُحدث ذلك فرقاً. |
Ama ilk şok geçtiği anda bir şey fark ettim: | Open Subtitles | لكن بعد زوال الصدمة .. لاحظت شيء |
- Baba, garip bir şey fark ettin mi? | Open Subtitles | أبي ، هل لاحظت شيء غريب؟ |
Tuhaf bir şey fark ettin mi? | Open Subtitles | هل لاحظت شيء آخر غريب |
Birlikte geçirdiğimiz birkaç gün içinde, kendimle ilgili bir şey fark ettim, bu ilişkimizi değiştirecek bir şey. | Open Subtitles | لقد أدركت شيئاً عن نفسي في الأيام التي مضت وكنا نقضيها مع بعضنا وذلك سيغير الأمور فيما بيننا |
Burada oturup hayatımda daha evvel olan şeylere geri döndüğümü düşünürken ...bir şey fark ettim. | Open Subtitles | أجلس هنا أفكّر في أن ألُم شتات حياتي التي إعتدت عليها أدركت شيئاً |
Kuşaklı bir fıçı da giysem, bir şey fark etmeyeceğine oldukça eminim. | Open Subtitles | أنا واثق للغاية أن بإمكاني إرتداء برميل بزوج من الشرائط و هذا لن يحدث أي فارق |
Onunla konuşmaya çalıştım ama bir şey fark etmedi. | Open Subtitles | حاولتُ التحدث معها ولكن لاشيء مما قلته أحدث أي فارق. |
Sence bir şey fark eder mi? | Open Subtitles | أتعتقدين أن هذا سيفرق ؟ |
Uçak düşmeden önce, sıra dışı bir şey fark ettin mi? | Open Subtitles | قبل أن تتحطم الطائرة مباشرة هل لاحظت شيئا غريبا؟ |
Denizde yıkamaya çalıştım ama, hiçbir şey fark etmedi. | Open Subtitles | حاولت ان اغسله فى البحر , ولكن لن يشكل هذا فارقا. |
Ne oldu ki? - Ahbap, bir şey fark ettim. | Open Subtitles | -لقد أدركت شئ يا صديقي |
Dün akşam Dan'in hayalarını ateşe vermek üzereyken... bir şey fark ettim. | Open Subtitles | أريدك فقط أن تعلم أنني أدركت شيئا ليلة أمس حين كنت على وشك حرق "دان" |
Başka bir şey fark ettin mi? | Open Subtitles | هل تلاحظ أي شيء آخر ؟ |
Bir şey fark etme ifaden bu. Bu ifaden rüyalarıma girdi. | Open Subtitles | أعرف ذلك الوجه عندما تلاحظ شيئا ما لدي كوابيس بسبب ذلك الوجه |