O zaman ben bütün işleri yaparım sen de eğlenceyi. | Open Subtitles | إذا أنا اعمل كل العمل و أنت كل المرح ؟ |
Durun, siz partiye giderken bütün işleri biz mi yapacağız? | Open Subtitles | نحن سنعمل كل العمل, بينما أنتم يارجال تذهبون الى حفله ؟ |
Yapmamız gereken bütün işleri biliyorsun. | Open Subtitles | بالطبع لا! إنه فقط كل العمل الذي علينا فعله, إنهاء الصفحات, |
Bu da buradan alacağımız ikinci dersi ortaya çıkarıyor: aslında bütün işleri yapan hücrelerdir. | TED | لكن ذلك يوصلني إلى الدرس الثاني: الخلايا تقوم بكل العمل. |
Ondan kıdemli olmama rağmen bütün işleri ben yapıyordum. | Open Subtitles | كان لدي الأقدمية لكنني كنت أقوم بكل العمل |
Altı yıldır, yapmak istemediğiniz bütün işleri yaptım. | Open Subtitles | لستّ سنوات، قمتُ بكل العمل الذي لم تريدوا القيام به. |
Geri kalan bütün işleri, müttefikimiz olan "Kutsal Kalp" birliği yaptı. | Open Subtitles | قام حلفائنا في مجموعة "القلب المقدس" بعمل الأشياء الباقية |
Geri kalan bütün işleri, müttefikimiz olan "Kutsal Kalp" birliği yaptı. | Open Subtitles | قام حلفائنا في مجموعة "القلب المقدس" بعمل الأشياء الباقية |
bütün işleri senin üstüne yıktığım için özür dilerim. | Open Subtitles | ولكني أسفة حول تركي إياك مع كل العمل |
bütün işleri onlar aldı, Bu da özgür halk arasında işsizliğe sebep oluyor. | Open Subtitles | أخذوا كل العمل مما يسبب بطالة |
Çünkü bütün işleri köleler yapıyor. | Open Subtitles | لأن الخدم أخذوا كل العمل |
tamam bir de şu açıdan bak eğer bütün işleri ben yaparsam, sonuç olarak hiç tanımadığın birini kabul edecek misin? | Open Subtitles | حسناً , حسناً , أسمعي إذا قمت بكل العمل هل على الأقل ستكونين مستعدة للجلوس مع أحد ؟ |
Ernie, Mills'in bütün işleri sana yaptırmasına izin verme. | Open Subtitles | " إيرني " لا تدع " ميلز " يقوم بكل العمل |
Çocuğu stajyer olarak işe almak. bütün işleri o yapacak ve sen de hâlâ Turnuvacı Adam olarak kalacaksın. Katıksız şeytansın, Eriksen. | Open Subtitles | (استأجرت الفتي ليكون (مساعد مدرب ليقوم بكل العمل ولا تزال انت رجل الرياضات |