Çünkü boğarken gözünün içine bakmak zorunda kalıyorsun. | Open Subtitles | لأنه يجب عليك النظر في عيني الضحية عند فعل ذلك. |
diyebilir. Ve iyi olan şey, sizin cihaza devamlı bakmak zorunda kalmamanız; gözleriniz şehirde serbestçe dolaşabilir. Şimdi, kütle ilk şeydi. | TED | والامر الجيد في هذه المزية .. انه لايتحتم عليك النظر الى الجهاز يمكنك ان تستخدم عينيك بحرية لكي ترى المدينة اذا الكتلة هي الشيء الاول الذي اريد ان احدثكم عليه |
Bana bakmak zorunda da değilsin. | Open Subtitles | وليس عليك النظر الى |
Düşerken gözlerinin içine bakmak zorunda kalan da sen değildin ! | Open Subtitles | و أنت لم يتوجب عليك أن تنظر إلى عينيها و هي تسقط |
Bilirsin, aynaya bakmak zorunda kalacaktın ve ve derin bir nefes aldın, ve gidip işini mi yaptın? | Open Subtitles | تعلم ، سيتوجب عليك أن تنظر في المرآة وتأخذ نفساً عمقياً ثم تتابع أعمالك |
Onlara bakmak zorunda kalmamak için mi? | Open Subtitles | كي لا يكون عليك النظر إليهما؟ |
- bakmak zorunda olan sen değilsin. | Open Subtitles | أحببت ذلك. حسناً، ليس عليك أن تنظر إليه. |
- Belki de bakmak zorunda değilsindir. | Open Subtitles | ربما لا يجب عليك أن تنظر إليهم |