Bir balıkçının Triceraquin'le olan hikayesi. | Open Subtitles | لكن يجب أن تروي الحكاية، حكاية الصياد عن تراسيركون |
Bir balıkçının ağında istiridye kadar mutlu kafayı buluyordur. | Open Subtitles | إنه يستجمع قوته كما يفعل الحيوان في شبكة الصياد |
İnsanlar bu sürtüğün balıkçının eşi olduğunu bildiğini düşünecek | Open Subtitles | سوف تظن الناس إنه كان يعرف .تلك العاهرة كانت زوجة الصياد |
Bu deneyimli bir kasabın veya balıkçının yapabileceği bir iştir. | Open Subtitles | الان, تلك المهارة فقط جزار خبير او صياد من سيملكها |
Sen 16 gün balığa çık, her iyi balıkçının hayallerini süsleyen... iki balığı oltaya düşür, sonra da kaçır. | Open Subtitles | انت تصطاد لمدة 16 يوما وتمسك بأسماك اي صياد جيد سيبيع حياته من اجلها وتخسرهما معا |
Sinekle avlanan bir balıkçının, oradan geçmekte olan parıltılı ceket giymiş bir kanocuya saldırıp boğmaya çalıştığını gördü bu gözler. | Open Subtitles | لقد شاهدت احد الصيادين يطير من الوادي الى النهر و يحاول و يغرق بالقارب فقط للمرور في يوم سترة جلو |
O haklı. balıkçının eşi olduğunu bildiğini düşünecek | Open Subtitles | إنها محقة، سوف يظنون إنه .كان يعرف الصياد |
balıkçının kim olduğunu bilmiyorum, ama karımı ve çocuğumu adada ölüme terk ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف من هو الصياد ولكنني أعلم أنه ترك زوجتي وابني على جزيرة ليموتوا |
Diyelim bir mucize oldu ve alıcı vasıtası ile adamı yakaladık, balıkçının ailenin yerini söyleyeceği ile ilgili garantin var mı? | Open Subtitles | وإذا بمعجزة أستطعنا تتبعه من خلال المشتري فليس هناك ما يضمن أن الصياد سوف يتحدث في الوقت المناسب لإنقاذ عائلتك |
Aslında, suya dalıp bu fotoğrafı çektim ve balıkçının iznini aldıktan sonra kaplumbağayı salıverdim, artık özgürce yüzebilirdi. | TED | في الحقيقة لقد قفزت لكي اصور هذه الصورة لقد استأذنت من الصياد لكي اصور هذا المشهد لقد اخرجت السلحفة لكي تكمل طريقها الى المحيط |
balıkçının kancasından bir yaprak koparacağız. | Open Subtitles | يجب أن نأخذ ورقة من كتاب الصياد |
balıkçının Larkin'e gösterdiği herhalde "taningia" ama... demek istediğim ışık hücreleri devasa. | Open Subtitles | ... ما أراه الصياد للاركن يبدو هكذا ولكن أعنى ان صورهم تبين بأنهم ضخام |
balıkçının bulduğu mu ? -Evet Balıklara şarkı söylüyor ve balıkçı da onları yakalıyor | Open Subtitles | - الفتاة في القصة التي مع الصياد _ نعم هيا تغني وهو يصيد |
balıkçının biri arabasını denizde görmeseydi... | Open Subtitles | إن لم ير الصياد سيارته في الماء... |
Deneyimli bir balıkçının bu kadar kıt bilgili olmasına hayret ettim. | Open Subtitles | الحقيقة بأن المجرب عرف صياد السمك لذا ادهشني قليلا |
Kastettiğin şey, seçkin bir anaokulun orta sınıf bir balıkçının oğlu için fazla olduğu. | Open Subtitles | معنى نخبة مرحلة ما قبل المدرسة ليست المكان لابن صياد الطبقة المتوسطة. |
Bir balıkçının oğluyla evlenmemi hesaba katmamışlardı. | Open Subtitles | كانت لديها آمال كبيرة بخصوص مستقبلي لم تكن من ضمنها الزواج بابن صياد |
- Peki. balıkçının tekini oradan çıkarmayı o kadar çok istiyorlar ki, benim oğlumu kaçırıyorlar. | Open Subtitles | صياد سمك يريده بعض الناس بشكل غريب ليخطفوا ابني مقابل الحصول عليه |
Temel olarak bir balıkçının oltasına benziyor. | TED | إنه مثل خيط صياد أساسا، خيط صيد. |
Lannisport yakınlarında yaşayan bir balıkçının oğluydu. | Open Subtitles | انه ابن احد الصيادين يقطن بالقرب من لانيسبورت |
Kurbana sarılan bu kumaş, balıkçının teknesindeki muşambalarla eşleşmiyor. | Open Subtitles | إذن النسيج الذي كان ملفوف حول الضحية لا يُطابق الغطاء المشمع الخاص بقوارب الصيادين. |
Harika birşey. "balıkçının hayvanları vurmasına izin ver. Bırak kaçak avcılar buraya gelsin bu hayvanları halletsin. | Open Subtitles | هذا غباء, ما عليك إلا السماح للصيادين للقدوم هنا, |
- ...o çatlak balıkçının kız kardeşi bana gülümseyip durdu. | Open Subtitles | -ظلت أخت بائع السمك المجنونة تبتسم بوجهي -وماذا إذن؟ |