Yardım Bürosuna gideceğiz, bunun acil bir durum olduğunu ve arındırma programına girmemiz gerektiğini söyleyeceğiz. | Open Subtitles | نقصد الانعاش الاجتماعي نقول أنها حالة طارئة تستلزم برنامج المعالجة |
Acil bir durum olduğunu biliyorum. Elimizden geleni yapacağız. Sizi bir Martta alabiliriz. | Open Subtitles | أعرف أنها حالة طارئة، سنفعل ما بوسعنا يمكنك الحجز في أول مارس |
Acil bir durum olduğunu söyle. - Biz de sadece 4 kurşun geçirmez ceket var. | Open Subtitles | قل له أنها حالة طوارئ سيدي فقط أربع سترات واقيه من الرصاص |
Bunun aksi bir durum olduğunu biliyorum ama öyle olmayabilir. | Open Subtitles | أعلم أنه أمر جبان لكن لا أظن أن عليك أن يكون كذلك |
Ve bunun küçük düşürücü bir durum olduğunu biliyorum ama eğer benimle kalıp evliliğe devam etmek istersen sana söz veririm ki seni bir daha küçük düşürmem. | Open Subtitles | وأعلم أنه أمر مخزٍ ولكن إذا رغبتَ بالبقاء معي وخوض هذا سويّة فإني أعدكَ بأنني لن أخزيكَ مجددًا |
Çok gergin bir durum olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم إنّ الوضع مجهد للغاية |
Herkes sakin olsun lütfen. Çok gergin bir durum olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم إنّ الوضع مجهد للغاية |
- Yani olağandışı bir durum olduğunu kabul ediyorsun? | Open Subtitles | اذا انت موافق ان هذا موقف غير اعتيادي |
Alışılmadık bir durum olduğunu biliyorum ve zaten ona hesaba katarak fiyat çektim. | Open Subtitles | أنا أفهم أنها حالة غريبة و سعرت هذا المكان ليعكس هذا |
Acil bir durum olduğunu söyledin mi? | Open Subtitles | الواحدة؟ هل أخبرتهم أنها حالة طارئة؟ |
Ona acil bir durum olduğunu söyleyeceğim. Gelip bizi alacaklar. | Open Subtitles | سأقول أنها حالة طارئة , و سيأتون لجلبنا |
Sally Richter'ı bul. Acil bir durum olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخيراَ " سالي ريتشار " أخبريها أنها حالة طارئة |
Brad beni aradı ve açıkça belirtmeden acil bir durum olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (براد) إتصل بي وأخبرني أنها حالة طارئة وواضح جدا أنها ليست كذلك! |
Ona acil bir durum olduğunu söyle. | Open Subtitles | أبلغها أنها حالة طارئة |
Güney Afrika'dan telefon geldi. Özel bir durum olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | مكالمة من جنوب إفريقيا قال أنه أمر شخصي |
Benim için endişelendiğini, acil bir durum olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبرها أنه أمر طاريء وأنك قلق علي |
Bunun gerçekten ciddi bir durum olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن ان هذا موقف حقيقي |