Annemin seni benden bu kadar uzun süre uzak tuttuğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن أمي حرمتني منك كل هذا الوقت |
Kimsenin karın içinde bu kadar uzun süre kalıpta ayağa kalkabileceğini düşünemiyorum. | TED | فلم أتخيل أن أحداً كان قد بقي في الثلج كل هذه المدة أن يتمكن من النهوض لاحقاً |
Seni tanıdığım kadarıyla, bu kadar uzun süre kalmana şaşırdım doğrusu. | Open Subtitles | بما أعرفة عنك لقد تفاجئت أنك مكثت هنا طوال هذه المدة |
Sam'in bu kadar uzun süre nereye kaybolduğunu merak ediyorum. | Open Subtitles | أتعلمون ؟ أنا أتسائل مالذي أخر سام طوال هذا الوقت. |
bu kadar uzun süre dikkatini çektiği için çok kötü biri olmalı. | Open Subtitles | لا بد إنه كان شخص فظيع لكي يحظى بإهتمامك كل هذه الفترة. |
Gerçek şu ki, evde bu kadar uzun süre kalacağımı hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | الحقيقة هي , انا لم اعتقد بانني ساكون بذلك المنزل لهذه المدة |
Bir 20 yılımı da beni bu kadar uzun süre nasıl kandırdığını çözmeye çalıştım. | Open Subtitles | وعشرون تحليل سنة آخر كم هي كان يمكن أن تخدع ني لمدّة طويلة. |
Yıllardır hiç kimseyle bu kadar uzun süre birlikte olmamıştım. | Open Subtitles | أنا لم اقضي كل هذا الوقت مع شخص أخر منذ سنوات |
Yıllardır hiç kimseyle bu kadar uzun süre birlikte olmamıştım. | Open Subtitles | أنا لم اقضي كل هذا الوقت مع شخص أخر منذ سنوات |
Böyle bir şeyi bu kadar uzun süre nasıl içinde tuttun anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل كيف أمكنك أن تخفى شيأ كهذا فى داخلك كل هذا الوقت |
Birisiyle bu kadar uzun süre beraber çalışırsan, bilirsin. | Open Subtitles | عندما تعمل مع شخص ما كل هذه المدة , ستعلم |
Sen hiç bu kadar uzun süre birini aradın mı? | Open Subtitles | هل حاولت أن تبحث عن شخص كل هذه المدة ؟ |
Bir yayımcının cevabını hiç bu kadar uzun süre beklemek zorunda kalmamıştım. | Open Subtitles | أنا لم أضطر أبداً للانتظار كل هذه المدة ليكلمني ناشر |
bu kadar uzun süre namağlup olmak için iyi oynamalısınız ama şans faktörü de var. | Open Subtitles | لكي تفوز بشكل متواصل طوال هذه المدة عليك أن تكون جيدا لكنه أمر لايوجد للعشوائية في أي دور |
Nasıl bu kadar uzun süre ayakta kaldık inanamıyorum. O kadar harcama yaptığımız hâlde. | Open Subtitles | لا أصدق اننا بقينا مواصلين طوال هذه المدة نظراً لحالة العديد من الاشياء |
İki gün oldu ve hiç bu kadar uzun süre dışarda kalmamıştı. | Open Subtitles | منذ متى؟ لقد مرّ يومان، ولم يغادر المنزل طوال هذا الوقت من قبل |
Beni burada bu kadar uzun süre bekletmeniz tam bir saçmalık. | Open Subtitles | إنه لأمرٍ سخيف لجعلي أنتظر طوال هذا الوقت |
Hiç bu kadar uzun süre kaybolmamıştı. Umarım bir kurt kapmamıştır onu. | Open Subtitles | لم يغب من قبل كل هذه الفترة اتمنى الا يمون الذئب قد امسك به |
bu kadar uzun süre emin olmamaya alışık değilim. | Open Subtitles | انظر, لم أعتد أن أكون غيرَ واثقٍ من شيءٍ ما كل هذه الفترة. |
Hepinize benimle bu kadar uzun süre kalabildiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | أنا ممتن لكم جميعًا على بقائكم معي لهذه المدة |
Bazıları kementten bu kadar uzun süre kaçabilmemi ilginç buluyor herhalde. | Open Subtitles | أظن أن بعض الناس تجدينهم مهتمينّ أنني هربت من الشرك لمدّة طويلة |
Eğer bu kadar uzun süre için gideceğini önceden biliyorsa, bana kirasını önceden öderdi. | Open Subtitles | اذا كان يعلم انه سيغيب كل هذه المده لقد قام بالدفع لى مسبقا نقدا |
Suda bu kadar uzun süre kalan hiçbir erkek bir kadını reddedemez. | Open Subtitles | ليس هناك رجل يبقى بعيدا طوال هذه الفترة ويرفض امرأة |
bu kadar uzun süre dayandığı için hepimiz çok şanslıyız. | Open Subtitles | "سنكون محظوظين إن عشنا بقدره" |
Bunu daha önce denedim, ama asla bu kadar uzun süre değil. | Open Subtitles | جربت هذا سابقاً لكن ليس بطول هذه المدة. |