Senden kurtulmama da gerek yok çünkü bu sabah olanlar bir daha olmayacak. | Open Subtitles | ولا أحتاجُ بأن أتخلص منك لأن الذي حدث بهذا الصباح لن يتكرر مجدداً. |
Herşeyi elime yüzüme bulaştırdım ama bu bir daha olmayacak. | Open Subtitles | لقد عملت امورا غير جيدة لكن ذلك لن يحدث ثانية |
Bak evlat, bu bir daha olmayacak. | Open Subtitles | يا بين , هذا لن يحدث مجددا أبدا |
Biz zor yoldan öğrendim. Bir daha olmayacak. | Open Subtitles | . لقد إكشتفنا هذا بالطريقة الصعبة ، لن يحدث مجدداً |
Lütfen bizi bağışlayın, biraz huysuzdur Merak etmeyin, bir daha olmayacak. | Open Subtitles | سامحينا رجاءً، هو غريب نوعا ما لاتقلقي، لن يتكرّر الأمر |
Bir kere görüştük, Ama bu bir daha olmayacak. | Open Subtitles | خَرجنَا سابقينَ، لكن هو لَنْ يَحْدثَ ثانيةً. |
Bir daha olmayacak demek isterdim ama en son olduğunda da böyle söylemiştim. | Open Subtitles | أرغب في القول أن ذلك لن يتكرر لكن هذا ما قلته المرة الماضية |
Sadece ufak bir mahkeme şakası. Bir daha olmayacak. Geç kalktı. | Open Subtitles | فقط القليل من مرح المحكمة الذي لن يتكرر ثانية |
. Bir daha olmayacak. Ben daha olmasına izin vermez. | Open Subtitles | أرجوك ، إنه طفل لن يتكرر هذا مرة ثانية ، أنا لن أدعه يتكرر ثانية |
Bir daha olmayacak. - Beni mi görmek istemiştiniz Bay Shue? | Open Subtitles | ذلك لن يحدث ثانية هل أردت رؤيتي , سيد شو ؟ |
Bu bir daha olmayacak, komutanım. Bana güvenebilirsiniz. | Open Subtitles | لن يحدث ثانية , يا سيدى يمكنك الإعتماد على ذلك |
Çok üzgünüz efendim. Bir daha olmayacak. Sorun kız kardeşimizdi efendim. | Open Subtitles | ـ آسفون يا سيدي، هذا لن يحدث ثانية ـ لقد كانت أختى الصغيرة، لوسي |
Ayrıca önemi yok, çünkü bir daha olmayacak. | Open Subtitles | وهذا ليس مهما بالمرة لانه لن يحدث مجددا |
Biliyorum. Bir daha olmayacak. | Open Subtitles | {\pos(164,94)}أنا أعرف ذلك , سيدي هذا لن يحدث مجددا |
Bir daha olmayacak. Söz veriyorum. | Open Subtitles | لن يحدث مجددا, أعدك |
Çok üzgünüm. Benim suçum. Bir daha olmayacak. | Open Subtitles | أنا آسفه جداً, إنها غلطتى هذا لن يحدث مجدداً |
Sana bağırdığım için kendimi çok kötü hissediyorum. Bir daha olmayacak. Yemin ederim. | Open Subtitles | أشعر باستياء كبير لأنّني عامتلك بخشونة، لن يتكرّر هذا، أقسم |
Evet, biliyorum ama hep bir daha olmayacak diyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ، لَكنِّي أَستمرُّ بالقَول هو سوف لَنْ يَحْدثَ ثانيةً. |
Büyüklerden birinin sorumlu olduğuna inanıyorum bir daha olmayacak. | Open Subtitles | أعتقد أن أحد الشيوخ مسؤول هذا لن يحدث ثانيةً. |
Ben sadece eski iblis bir biraz orada ağzından kaçırdı. Bir daha olmayacak. | Open Subtitles | أنا فقط أخرجت قليلاً من المشعوذ . القديم ، لن يحدث هذا مجدداً |
Ama bir daha olmayacak, sizi temin ederim. | Open Subtitles | و يكن أستطيع أن أؤكد لك أنه لن يحصل مجدداً |
Buna minnettarım. Ve çok özür dilerim. Bu bir daha olmayacak. | Open Subtitles | أقدّر لكِ هذا، وأنا آسفة جداً لن يحدث ذلك مجدداً |
O bir iletişim hatasıydı. Bir daha olmayacak, merak etme. | Open Subtitles | كان ذلك مجرد سوء فهم هذا لن يحدث مرة أخرى |
- Bu bir daha olmayacak. | Open Subtitles | هذا لن يحدث ثانياً |
yemin ederim bir daha olmayacak. YARDIM!" Gerçekten gitmem gerek. | Open Subtitles | أعدكم, بأنه لن يتكرر أبداً علي الذهاب فعلاً |
Haklısın, bir daha olmayacak çünkü arkadaşlarının bir daha buraya gelmelerine asla izin yok. | Open Subtitles | أنت محق لن يتكرر الأمر لأن أصدقاءك ليس مسموح لهم بالدخول هنا مجددا |