Tabi ki, şimdi, belki de taraf değiştirmek için bir şans arıyordur. | Open Subtitles | بالتأكيد، لا ربما يبحث عن فرصة لتغيير الجانبين |
Bu bazı şeyleri sonsuza kadar değiştirmek için bir şans olabilir. | Open Subtitles | قد تكون هذه فرصة لتغيير الأمور إلى الأبد |
Kaçmış mı? En azından fikrini değiştirmek için bir şans var. | Open Subtitles | حسناً، على الأقل نملك فرصة لتغيير تفكيرها |
Ve sana, kararını değiştirmek için bir şans veriyorum, birinci kapı mı ikinci kapı mı? | Open Subtitles | أتريد أن تبقى على إختيارك للباب الأول أم تفضل الباب رقم إثنان؟ |
Ve sana, kararını değiştirmek için bir şans veriyorum, birinci kapı mı ikinci kapı mı? | Open Subtitles | أتريد أن تبقى على إختيارك للباب الأول أم تفضل الباب رقم إثنان؟ |
Tarihi değiştirmek için bir şans bu. | Open Subtitles | لديك فرصة لتغيير مسار التاريخ |