Söylediğin şeyi getirirsen örgütün, Güneydoğu Asya'nın en güçlüsü olur. | Open Subtitles | أحضر ما وعدته ونقابتك ستصبح الأقوى في جنوب شرق أسيا |
Çok güçlü bir büyücü. Tüm krallıkların en güçlüsü. | Open Subtitles | وهو مشعوذ قويّ جدّاً إنّه الأقوى في سائر البلاد |
NSA'nın yaptıklarının en güçlüsü. Bir süre için yardım edebilir. | Open Subtitles | إنها أقوى ما تصنعه وكالة الامن القومى سوف تساعدك لفترة |
MK yeteneğin uzun zamandır gördüklerimin en güçlüsü. | Open Subtitles | (إم كيه) عطيّتك أقوى ما رأيت منذُ أمد |
Aşındırıcı kuvvetlerin en güçlüsü sudur. | Open Subtitles | المياه هي الأقوى من بين هذه القوى. |
Beş numara, en güçlüsü. | Open Subtitles | رقم 5 هو الأكثر قوة |
Bir zamanlar dünyanın en güçlüsü olan ülkenin en güçlü ikinci adam. | Open Subtitles | ثاني أقوى رجل في دولة كانت ذات مرة الأقوى في العالم. |
Grubun en güçlüsü olduğunu göstermek istiyor. | Open Subtitles | فمحاولاته تُظهر بأنه الأقوى في الفريق |
#Katılır savaşa, kazanır, tarihin en güçlüsü o# | Open Subtitles | \fsp0\ybord0\alphaHFF)}خاض قتال، أنتصر، هو الأقوى في التاريخ |
Bunu aracı olarak kullanırsan belki de Hizmetkârlar'ın en güçlüsü olan kılıç kullanan bir Kahraman Ruh çağırabilirsin. | Open Subtitles | فسوف تتمكن من استدعاء روح بطولية تحمل السيف، وقد تكون الأقوى من بين الخدم ( كيريتسوغو ) |
Mogadişu'da içlerinde en güçlüsü Yusuf Muhammet Sait'ti herkesçe Indha Adde "Beyaz Göz" olarak biliniyordu. | Open Subtitles | بين الأشخاص الأكثر قوة في "مقديشو"، كان (يوسف محمد سياد) المعروف بين الجميع بـ" أنده آدي"، "العين البيضاء". |