O güne kadarki en fazla çıkarışım oydu ve bu Hayatımı sonsuza dek değiştirdi. | Open Subtitles | لقد كان أفضل شيء قد أنجزته ، وقد غيّر حياتي للأبد |
Ve aynı zamanda Hayatımı sonsuza dek değiştirecek bir şey keşfettim. | Open Subtitles | و اكتشفتُ أيضاً شيئاً كان ليغيّر حياتي للأبد |
Bu iyilik, Hayatımı sonsuza dek mahvetmeden önceki son şansın. | Open Subtitles | ...مما يجعل هذه فرصتك الأخيرة لتخدمني قبل تدمير حياتي للأبد |
Bu yüzden özel dedektif oldum 22 yıl önce, Hayatımı sonsuza kadar değiştirecek bir dava aldım | Open Subtitles | لهذا السبب أصبحت محقق خاص قبل 22 سنة, عملت على قضية غيّرت حياتي للأبد |
Sonra Hayatımı sonsuza dek değiştirecek o kararı verdim. | Open Subtitles | ثم بعد ذلك إتخذت القرار الذي سيغير حياتي للأبد |
Ama bugün farklıydı. Hayatımı sonsuza dek değiştirecek bir şey olmak üzereydi. | Open Subtitles | هذا اليوم كان مختلف كان هناك شيء على وشك الوقوع سيغير حياتي للأبد |
Herşey yoluna girerken karar verme vaktimin geldiğini anladım Hayatımı sonsuza dek değiştirecek bir karar. | Open Subtitles | مع كل ما يجري، قررت اتخاذ القرار الذي سيغير حياتي للأبد |
Hayatımı sonsuza dek değiştiren insanla tanıştım. | Open Subtitles | التقيت بالشخص الذي غير حياتي للأبد |
Hayatımı sonsuza dek değiştirecekti. | Open Subtitles | هو الذي غير حياتي للأبد |
Hayatımı sonsuza dek değiştirecek gün olduğunun farkında değildim. | Open Subtitles | الذي سيغير حياتي للأبد |
Soğuk bir Londra akşamında Hayatımı sonsuza dek değiştirecek adamla tanışacağımdan bihaberdim. | Open Subtitles | ما كنت أعرف أن في أحدى ليالي (لندن) الباردة كنت على وشك اللقاء بالرجل الذي سوف يغير حياتي للأبد. |