İstatistiklere göre her yüz kişiden biri bir psikopat. | TED | إليكم هذه الإحصائيات: واحد من كل مائة شخص عادي هو سيكوباتي. |
Dünya genelinde, doğan her yüz çocuktan birinde bir tür kalp hastalığı vardır. | TED | واحد من كل مائة طفل مولود في جميع أنحاء العالم لديه نوع من أمراض القلب. |
her yüz metrede bir , önemli keşifler yapmamız mümkün. | Open Subtitles | كل مائة ياردة ،تكتشف شيئاً ذو أهمية تاريخية عظيمة. |
Gerçekte tecrübelerimiz bize göstermişti ki o günlerde atılan her yüz bombadan yalnızca üçü, hedefin 8 km. yakınına düşüyordu. | Open Subtitles | الحقيقه أنه فى تلك الأيام وهو ما تم أثباته ثلاثه من كل مائة قنبله سقطت فى نطاق 8 كيلومترات من الهدف |
"Eğer birisi o güçlerden önce muskayı ele geçirebilirse o zaman her yüz yılda bir, gece yarısında bir seçenek daha oluşur harfi harfine uyulması gereken bir tören sayesinde cehenneme bir delik açılacak lanetlilerin yaşadığı yere büyük bir hortuma benzeyen girdap kötülüğün güçlerini sonsuza dek yutabilir". | Open Subtitles | لو امكن لاحد أن يمتلك التعويذة قبل تلك القوات كل مائة سنة، |
" her yüz yıl onun gizli inine ortaya bir kötülük yaratık | Open Subtitles | كائنة شريرة تخرج من مخبأها خفية كل مائة سنة |
her yüz yılda bir suyun yeniden dolması için yeni bakireler sunulması gerekiyor. | Open Subtitles | كل مائة عام , يحتاجون الى عفيفات جدد ليعيدون ملأه |
Büyücüler, onlar, ve her yüz yılda bir katledişlerinin yıldönümünde, gelmeye karar vermişler, adada kalan herkesi yok etmek için. | Open Subtitles | الساحرات هُـن... أقسمـن على العَودة في ذكري قتلِهم. مرة كل مائة سنة, |
her yüz metrede bir nöbetçi dik. | Open Subtitles | مجموعة الأوتاد كل مائة ياردة. |
"her yüz Yılda Bir" yazıyor. | Open Subtitles | كل مائة عام |