Bu bölümden kim hoşlanmadı biliyor musunuz? | TED | ولكن هل تعرفون من الذي لم يعجبه هذا الفصل؟ |
Bundan hoşlanmadı bu yüzden işini sattı. | Open Subtitles | هو لم يعجبه ذلك، لذا باع عمله. وهو عمل سرّي |
- Üzüldüm çünkü iyi bir dişçiydin. - Hastalarım öksürmemden hoşlanmadı. | Open Subtitles | ذلك مؤسف ، كنت طبيب اسنان بارعاً لم يعجب المرضى سعالى |
Çünkü onu birkaç defa çağırdım ve yönetici bundan hoşlanmadı. | Open Subtitles | لأني اتصلت بها مرتين، وذلك لم يعجب المدير. |
Sponsorumuz bundan hoşlanmadı. | Open Subtitles | فى الحقيقه المنتج لم تعجبه بعض الاشياء فى القصه |
Beni incitmek istememişti. Söylediklerimden hoşlanmadı. | Open Subtitles | هي لم تقصد أن تؤذيني هي لم يعجبها ما أقولة |
Ve yine gruptan bir kişi, ...kimsenin hoşlanmadı saçma sapan bir şarkı yazdığında, ...biz birbirimize görüşlerimizi belirtiriz ama şarkıyı yine de çalarız. | Open Subtitles | وأذا حدث أن شخصاً في الفرقة كتب أغنية تافهة لم تعجب أحد, نبقي آرائنا لأنفسنا ونغنيها بأي حال. |
Yani, çarpılmaktan pek hoşlanmadı, orası kesin. | Open Subtitles | أعني، فإنه بالتأكيد لم يعجبه الحصول على لطّة كهربائية ، وهذا أمر مؤكد |
Hayır, anne, hoşlanmadı. | Open Subtitles | لم يعجبه أنفك , هذا مالم يعجبه أنتِ لست أنفك |
Hatta arka kasasından hoşlanmadı ve satmayacağını düşündü. Ama yanıldı. | Open Subtitles | لم يعجبه شكل المأخره ولم يعتقد بأنها سوف تباع, ولكنه كان مخطئ |
Bilmiyorum Olduğum ya da dönüştüğüm şeyden hoşlanmadı, sanırım | Open Subtitles | ... لا اعرف ، لا يعجبه ما كنت عليه ... او ما اصبحت عليه ، على ما اعتقد |
Tabi o bundan hoşlanmadı, ve o zamandan beri onu görmedim! | Open Subtitles | و لم يعجبه هذا و لم أره منذ ذاك الحين |
Senden hoşlanmadı çünkü Apache E.R.P.'ye karşı. | Open Subtitles | لم يعجب بك دعني أكمل لأنه ضد مشروع الأباتشي |
Mümkün olan en büyük şekilde kendi zaman çizgimi geçmek üzereyim. Tardis bundan hoşlanmadı. | Open Subtitles | إنني على وشك تجاوز خطّي الزمني بأكبر طريقة ممكنة، وذلك لا يعجب التارديس |
Yılan gördüğünden pek hoşlanmadı. | Open Subtitles | لا يعجب الأفعى ما تراه |
Kayın pederin senden hoşlanmadı mı? | Open Subtitles | عَمّكِ لم يعجب بكِ؟ |
Zavallı Bud'ın hiç keyfi yok. Bagajımdaki müzikten hoşlanmadı. | Open Subtitles | مسكين بد بمزاج تعبان لم تعجبه الموسيقى في صندوق سيارتي |
Belki de ona öğrettiğin raconlardan pek hoşlanmadı. | Open Subtitles | لربما لم تعجبه مصافحة اليد التي علمته |
Erkek arkadaşımdan hoşlanmadı diye onun beni evden kovalamasına izin verdin. | Open Subtitles | عندما تركتها تطردني من المنزل لان صديقي لم يعجبها |
- Olivia senden hiç hoşlanmadı | Open Subtitles | حسنا أوليفيا لم تعجب بك أبدا حسنا ؟ |
Tredwell, hanımı Bayan Waverly'den hiç hoşlanmadı ama efendisine çok sadık. | Open Subtitles | "تريدويل" لم يحب أبداً سيدته السيدة "وايفرلي" و لكن ولائه لسيده |
Benden hoşlanmadı. | Open Subtitles | لم تستلطفني |
Tahmin edebileceğin gibi Kaptan bundan hiç hoşlanmadı. | Open Subtitles | لكن بالطبع هذا لم يرح القبطان |
O benimle böyle yola düşmenden hoşlanmadı. | Open Subtitles | لم يروقها الأمر ... ... أن أصحبك معي |