Gezegeni kurtarmak için tek şansın toparlağı kesecek uydu monteli bir nano-fizyon ışınını içeriyor. | TED | فرصتك الوحيدة لإنقاذ الكوكب تكمن في شعاع نانو بإمكانه اختراق الفُقاعة محمول على الأقمار الصناعية. |
Bu senin görevi kurtarmak için tek şansın olabilir, ve kendi kişisel problemlerini çözmek için, hepsi üst üste geldi. | Open Subtitles | هذه ستكون فرصتك الوحيدة لإنقاذ المهمة وأن تحل مشاكلك الشخصية دفعة واحدة |
Senin de buradan canlı çıkmak için tek şansın bu. | Open Subtitles | هذه فرصتك الوحيدة للخروج من هذا المكان اللعين سالما |
Arkadaşını kurtarmak için tek şansın benim. | Open Subtitles | . إنني فرصتك الوحيدة التي تُمكنك من حماية صديقك |
Yani kaçmak için tek şansın benim aracım. | Open Subtitles | ، لذلك سيّارتيّ . هي فرصتك الوحيدة بالهرب |
Yaşamak için tek şansın dut yemiş bülbül gibi olmak. | Open Subtitles | الانكماش بعيداً هو فرصتك الوحيدة لـِ تعيش |
Gitmek için tek şansın bu ya da seni öldüreceğim. | Open Subtitles | هذه فرصتك الوحيدة لكي تغادر، أو سوف أقتلك. |
Şu anda bu binadan canlı çıkabilmek için tek şansın benim. | Open Subtitles | في الوقت الحالي، فأنا فرصتك الوحيدة للخروج من هذا المبنى على قيد الحياة |
Kızını geri alman için tek şansın bu. | Open Subtitles | تلك هي فرصتك الوحيدة لاسترجاعها هل تفهمني ؟ |
Bu, o ve çocuğun hakkında doğru olanı yapmak için tek şansın. | Open Subtitles | هذه هي فرصتك الوحيدة لفعل الصواب من أجلها من أجل طفلك |
Bundan kurtulmak için tek şansın bu. | Open Subtitles | هى فرصتك الوحيدة للخروج من هذا |
Onu yeniden canlı görmek için tek şansın benim. | Open Subtitles | أنا فرصتك الوحيدة لتراها حية مرة أخرى |
Oraya girmek için tek şansın bu. | Open Subtitles | هو فرصتك الوحيدة للحصول على الدخول. |
İstediğini almak için tek şansın benim. | Open Subtitles | أنا فرصتك الوحيدة لتحصل على مرادك |
Benim rızamla ilişki yaşamak için tek şansın bu. | Open Subtitles | هذه فرصتك الوحيدة لتحظى بعلاقة محرمة |
Bu senin çocuk sahibi olmak için tek şansın olabilir. | Open Subtitles | قد تكون هذه فرصتك الوحيدة لتحظى بطفل |
Dışarı çıkabilmen için tek şansın konuşmak. | Open Subtitles | فرصتك الوحيدة للخروج هي التحدث |
Sita, bu çıkışın için tek şansın. | Open Subtitles | صيتا, هذه فرصتك الوحيدة لتخرجي |
Kaçış için tek şansın benim. | Open Subtitles | إنني فرصتك الوحيدة للهروب الآن |
Bu hayatta kalmak için tek şansın. | Open Subtitles | هذه فرصتك الوحيدة للنجاة |