Khasinau'nun istediği Rambaldi belgesinin üzerindeki görünmez yazıları o sıvı olmadan okuyamaz. | Open Subtitles | كازانو لا يستطيع قراءه الورقه بدون المحلول لأن الحبر خفى |
Evet, biliyorum. Ve Khasinau'nun yakınındaki tek gizli ajanın öldüğünü de biliyorum. | Open Subtitles | نعم,ولكن العميل الآخر القريب من كازانو مات |
Khasinau'nun Arkhangelsk'teki bilgisayar binası yerin 1,5 km. altında. | Open Subtitles | حاسوب كازانو المعقد فى آرخنستان تحت الأرض بميل |
Khasinau'nun adamları gelirse diye hazır olmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نكون حريصين فى حالة ظهور رجال كازانو |
Khasinau'nun yaptıklarından sonra, yani buraya adamlarını gönderip sizin ajanları öldürdükten sonra, bir şeyler anlatsam bile kör bir bıçakla karnımı deşeceğinden emindim. | Open Subtitles | لقد اعتقدت بعد ما فعله كازانو,أرسل رجال الى هذه المنشأه قتل بعض رجالنا,كنت غافل عن بعض النقاط لقد ذبحت بيللى بالسكين |
Paris'te Khasinau'nun sahip olduğu kulüp restoranda buluşma ayarlamışlar. Oraya gideceksiniz. Onu kaçıracak mıyız? | Open Subtitles | سوف يتقابلون فى نادى فى باريس يملكه كازانو |
Sark'ın söylediğine göre, Khasinau'nun bu sıvıya Rambaldi'nin çok iyi bildiğimiz görünmez mürekkebiyle yazdığı bir sayfadaki yazıları ortaya çıkartmak için ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | سارك يقول أن كازانو يحتاج الى المحلول ليقرأو وثيقه يظنون أنها مكتوبه بحبر رمبالدى السرى |
Aylardır Khasinau'nun peşindeyiz. - Bunun senin için kişisel olduğunu biliyorum ama... | Open Subtitles | انتظر,أنا لا أفهم لقد كنا نحاول صيد كازانو لشهور |
Khasinau'nun kasası biyometrik giriş kontrolünü kullanıyor. Şifre yok, anahtar yok. | Open Subtitles | قبو كازانو يستخدم مقياس حيوى وليس شفره أو مفتاح |
Sağ taraftaki de Khasinau'nun para aklamak için kullandığı bir holding. | Open Subtitles | وعلى اليمين,الشركه الذى يستعملها كازانو لغسل الموال |
Khasinau'nun Müttefikler'in içine sızdığından ve Briault'yu avucunun içine aldığından kesin emin olmasam buralara kadar gelmezdim. | Open Subtitles | آرفين,لن أقوم بهذه الرحله اذا لم يكن لدى دليل جقيقى على أن كازانو توغل فى التحالف وأن برياولت فى جيب كازانو |
Khasinau'nun satın aldığı kişi Briault değildi, değil mi? Sendin. | Open Subtitles | لم يتم الدفع لبرياولت من كازانو انه كان أنت |
Khasinau'nun istediği, küçük şişedeki sıvıyı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكرين قارورة السائل الذى كان يريدها كازانو ؟ |
Bunlar Badenweiler'daki, Sloane'un kasasından 47. sayfayı çalmak ya da Khasinau'nun o ampulü ele geçirmesini engellemek gibi küçük işleri içermiyor bile. | Open Subtitles | وهذا لا يعادل أخذ حساب بادين ويلر أوسرقة الصفحه 47 من سلون أو الطريقه التى بعدتى بها كازانو عن القاروره |
Müttefikler, karara karşı çıkıp Khasinau'nun peşine düştüğünü biliyor. | Open Subtitles | التحالف يعرف أنك تتجاهل السياسه المتبعه وتطارد كازانو |
Ancak o zaman Khasinau'nun numarasını öğrenebildik. Ve onu izlemeye başladık. | Open Subtitles | وبذلك استطعنا تحديد رقم تليفون كازانو ومكانه |
Khasinau'nun Daire Çevresi diye bir şey aradığını iddia ediliyordu. | Open Subtitles | أن كازانو يبحث عن شيئ يدعى السيركمفرنس |
Müttefikler, karara karşı çıkıp Khasinau'nun peşine düştüğünü biliyor. | Open Subtitles | التحالف يعرف أنك تسعى وراء كازانو |
Khasinau'nun değerli bir malını ele geçirdin. | Open Subtitles | لقد حرمت كازانو من جائزه كبيره |
Ama Sark'ı kaybettik. Sark kulübe vardığında, Khasinau'nun takımı üzerindeki bir vericiyi tespit edemedi. | Open Subtitles | عندما فشل رجال كازانو ايجاد جهاز التتبع |