on yıllardır en verimli yol bu olduğu için taksiler böyle durdurulur. | Open Subtitles | سيارات الأُجرة رحبت بهذه الطريقة لعقود لأنها الطريقة الأكفأ لإستدعاء سيارة أُجرة. |
Zombi ilmi on yıllardır ortak bilincin bir parçası olmuştur. | Open Subtitles | كانت تقاليد الزومبى جزء من الوعي الجماعي لعقود من الزمن. |
Ama on yıllardır, ekranların ve tuşların arkasındaki koltuklardan keşfettik. | TED | لكن لعقود عدة، كنا نستكشف ونحن جلوس خلف شاشات ولوحات المفاتيح. |
Demek istediğim şu ki baylar ve bayanlar, internet yılına göre düşünürsek dünyamızla ve bilgisayar korsanınızla on yıllardır iletişim kurmuyoruz. | Open Subtitles | المغزى هو أنهيا أولاد و يا فتيات في سنوات الإنترنت لقد فقدنا التواصل مع العالم و مع القرصان خاصتكم منذ عقود |
Ama o da, lise mezunlarının maaşları on yıllardır yerlerde süründüğü için. | TED | ذلك فقط بسبب أن أجور المدارس الثانوية تم تخفيضها إلى أدنى حد، منذ عقود. |
Astronomlar bu tekniği on yıllardır kullanıyor. | TED | وقد استخدم علماء الفلك هذه التقنية لعقود. |
Liberya on yıllardır sivil savaş ile parçalanmıştı. | TED | ليبيريا كانت قطعتها الحروب الأهلية لعقود. |
İnsanlar on yıllardır bunu gerçeğe dönüştürmek için çalışsalar da tam olarak bu ideale göre yaşamıyoruz. | TED | وللأسف لم يتحقق ذلك على أرض الواقع، على الرغم من عمل العديد من الناس لعقود لجعل ذلك حقيقة واقعة. |
Rus ve Amerikan bilim adamları bunu on yıllardır araştırıyor. | Open Subtitles | كلا العلماء الروس والأمريكان يعمل معهم لعقود. |
Ama on yıllardır arıyorsan bu yeterli olabilir. | Open Subtitles | لكن اذا كنت تبحث لعقود, ربما قد يكون كافيا |
on yıllardır Güneş'i dikkatle gözlemliyoruz ve açığa çıkan güneş enerjisinde bir değişim yok. | Open Subtitles | راقبنا الشمس عن كثب لعقود, و ناتج الطاقة الشمسية لم يتغير. |
Julian on yıllardır kardeşlerimizi öldürüyordu Michael, biz görmezden gelirken. | Open Subtitles | لقد تم قتل جوليان إخواننا وأخواتنا لعقود من الزمن، مايكل، بينما نحن ننظر في الاتجاه الآخر. |
Zombi ilmi on yıllardır ortak bilincin bir parçası olmuştur. | Open Subtitles | عالم الزومبي كَانَ جزءَ لوعي الجَماعي لعقود. |
Bildiğiniz üzere, batarya teknolojisi on yıllardır duraksamada. | Open Subtitles | كما تعلمون، تقنية البطّاريات لم تتقدّم لعقود |
Yoğunlaşmış ışık ışını on yıllardır bu kulübenin üstüne vurarak koca bir iğne deliği kamerası oluşturuyor. | Open Subtitles | شعاع مركز من الضوء كان ،ينهمر بداخل هذا الكوخ لعقود من الزمن خالقا ًكاميرا ذات ثقب هائل |
Fransa'da liberaller, on yıllardır nükleere şiddetle karşı çıkıyor. | Open Subtitles | الليبراليين في فرنسا كانوا يناهضون التصعيد النووي لعقود |
Yapmadığımız bir diğer şey ise on yıllardır aynı ekonomi yapısını sürdürüyor olmamız. | TED | الأمر الآخر الذي لم نقم به أنّ نظمنا الاقتصادية حافظت على نفس الهياكل التي كانت لدينا منذ عقود |
Olağanüstü hafızalarıyla, on yıllardır ziyaret etmedikleri de dâhil çokça avlanma alanını hatırlayabilirler. | TED | وباستخدام ذاكرتها الاستثنائية، يمكنها تذكر العديد من أماكن الصيد، بما في ذلك؛ تلك التي لم تزرها منذ عقود. |
Bu soygun, Granville'de on yıllardır işlenen en büyük suç ve her ne pahasına olursa olsun çözecektir bu işi. | Open Subtitles | هذه الجريمة هي الأكبر في جرانفيل منذ عقود وهو سيحلها بطريقة أو بأخرى |
Bu yeni bir şey değil, on yıllardır sigara içmenin tehlikelerini biliyoruz. | TED | هذه بالكاد أخبار جديدة... فنحن نعرف أضرار التدخين منذ عقود. |
Savaş ölümleri on yıllardır düşüyor. | TED | أموات المعارك يتناقصون منذ عقود. |
Kuş gribinin on yıllardır görünmeyen nadir bir türü. | Open Subtitles | إنه شكل نادر من أشكال إنفلونزا الطيور تواجد لعدة عقود |