Üzgünüm. Sizi tanımıyorum ve sorunlarımla sizi sıkmak istemem. | Open Subtitles | أنا آسف ، لا أعرفك و ها أنا أزعجك بمشاكلي |
- O masalsı demir eli sıkmak istiyorum. | Open Subtitles | اصافح تلك اليد الحديدية الأسطورية. |
Ve tüm bu aile draması ile seni sıkmak istemiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أريد أن أضجرك مع كل هذه الدراما العائلية |
Canını sıkmak istemem ancak talimatlarımı yerine getirmeyecek olursan seni tutuklamaktan başka alternatifim kalmayacak. | Open Subtitles | انا لا ارجو مضايقتك ولكن, لو لم تكن حريصا فى اتّباع تعليماتى لن يكون امامى بديلا عن اعتقالك |
- Belki önce elimi sıkmak istersiniz. | Open Subtitles | رُبما ستود مُصافحة يدي أولاً |
Detayları anlatıp canını sıkmak istemem ama özetleyecek olursam... | Open Subtitles | لا أود إضجارك بالتفاصيل، لكنلألخصه.. |
Oh, belediyeyle ilgili resmi işler. Senin canını sıkmak istemem. | Open Subtitles | بعض أمور العمادة الرسمية و لا أريد أن أثقل عليك بها |
Eğer bir kardeşin elini sıkmak istemiyorsan, sadece söylemen yeterliydi. | Open Subtitles | إن كنت لا تريد مصافحة رجل أسود قل هذا فحسب |
İstediğim şey, ölmeden önce kafana bir kurşun sıkmak. | Open Subtitles | ما أريده هو أن أضع رصاصة برأسك قبل أن أموت |
Herkesin elini sıkmak isterdim ama biraz üşütmüşüm. | Open Subtitles | الآن, من الواضح أن عليّ أن أصافح الجميع لكنني مصاب بالزكام |
Umarım önemsemezsin, ama elini sıkmak isterim. | Open Subtitles | أتمنى بأنك لاتمانع، لكنني أودُ أن أصافحك يارجل. |
Ama bu akşam buraya birlikte gelmedik. Onu sıkmak istemiyorum. | Open Subtitles | لكننا لسنا معا هنا الليلة أنا لا أريد أن أضغط عليه |
Her neyse, bu benim sorunum. Canını sıkmak istemiyorum. | Open Subtitles | لكن على كل حال إنها مشكلتي لا أريد ازعاجك |
Senin canını detaylarla sıkmak istemem ama genellikle yakınlarda verici bulunur. | Open Subtitles | لا أريد أن أزعجك بالتفاصيل ولكن عادة .. يوجد شريحة بث قريبة |
Canınızı sıkmak istemem ama yönetmenin benim için vakti yoktu da. | Open Subtitles | أكره أن أزعجك بهذا و لكن المخرج ليس لديه وقت |
Ben de elini sıkmak istiyorum. | Open Subtitles | أعتقد بانه يجب ان اصافح يدك أيضاً |
Elini sıkmak isterim. | Open Subtitles | أود أن اصافح يده. |
Seni detaylarla sıkmak istemiyorum, ama beynimin parçalarını kaybediyorum. | Open Subtitles | ،لا أريد أن أضجرك بالتفاصيل لكن تنقصني أجزاء من دماغي |
Fizik kurallarıyla seni sıkmak istemem. | Open Subtitles | كل تلك الأشياء , و التي لن أضجرك بها . اتفقنا؟ |
Ah, rahatsız ettiğim için özür dilerim. Canınızı sıkmak istememiştim. | Open Subtitles | اوه ، آنا آسف على الإزعاج لم أقصد مضايقتك |
Canını sıkmak istemem. | Open Subtitles | أنا لا أريد مضايقتك |
Sadece elini sıkmak istedim. | Open Subtitles | -أردتُ فقط مُصافحة يدك . |
- Sizi sıkmak istemeyiz. - Emin olun öyle bir şey olmaz. | Open Subtitles | لا نريد إضجارك - لن يحصل هذا - |
İş yerinde mutlu değilim ve seni bununla sıkmak istemiyorum. | Open Subtitles | لست سعيدة بالعمل ولا أريد أن أثقل عليك |
Bir de, Scotland Yard'da Sherlock Holmes'un elini sıkmak istemeyen bir kişi bile olmadığını söyler. | TED | و قال أنّ ما من أحد من الشرطة البريطانيّة لا يريد مصافحة شيرلوك هولمز. |
Kafasına sıkmak vicdanımı sızlatacak ancak bankanda peşimden kimin geldiğini söylemediğin sürece böyle olacak. | Open Subtitles | سيُحطم فؤادي أن أضع رصاصة في رأسه لكن هذا ما سوف يحدث إذا لم تُخبرني بالشخص الذي يتواجد في بنكك ويسعى خلفي |
Ayrıca her birinizin tek tek elini sıkmak istiyorum. | Open Subtitles | وأودّ أن أصافح كل شخص منكم بشكل مستقل ، وأعدكم انّي سأفعل ذلك |
Yuvadan uçmadan önce elini sıkmak istedim. | Open Subtitles | أردت أن أصافحك قبل أن أغادر العش |
Şu andan itibaren dediğim her şeyi yapacaksın ve eğer bana itaatsizlik edersen eğer kaçmaya çalışırsan tek yapmam gereken, kalbini sıkmak olacak. | Open Subtitles | من هذه اللحظة فصاعداً، ستنفّذ كلّ ما أقوله، و إن عصيتَني أبداً، أو حاولتَ أن تهرب، ما عليّ سوى أن أضغط. |
Miras olarak almayı başardığım şirket saçmalıklarıyla seni sıkmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد ازعاجك بمشاكل الشركة التي وجدت نفسي ارثها |