Söyleyeyim, çünkü aradığın kişi sana çok yakındı. | Open Subtitles | دعنى أخبرك لأن الشخص الذى تبحث عنه قريب جداً منك |
İnanamıyorum. Geldiğimde sana çok kızgındım... ama şimdi tamamen affettim. | Open Subtitles | لا أصدق هذا فعندما جأت إلى هنا, كنت غاضبةً جداً منك |
sana çok para gönderiyorum, anne. Bebek bakıcılığı yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | أرست لك الكثير من المال يكفيك عن أن تكوني راعية أطفال |
Eminim Sydney de sana çok iyi bakar. | Open Subtitles | أنا سدني متأكّدة ستأخذ عناية جيدة جدا منك. |
Amerika'nın First Lady'si bu duruma el atsa sana çok faydası olur değil mi? | Open Subtitles | وسيكون مفيداً جداً لك لو أن السيدة الأولى أخذت موقفاً من الموضوع، أليس كذلك؟ |
- Hiç anlamıyorsun be kızım! - sana çok kızgınım! | Open Subtitles | إنّكِ لا تفهمين الأمر، أليس كذلك أنا غاضب جداً منكِ. |
sana çok güvendiğimi biliyorsun. Orası sana emanet. | Open Subtitles | تعرف بأنّني أثق بك كثيراً أنت المسؤول عن هذا |
- Evet, evet, şimdi sana çok acıdım. - Oh, hey, sağolasın dostum.. | Open Subtitles | . نعم ، أشعر بأن هذا سيئ جدا لك . شكراً ، يا رفيق |
Buraya ilk geldiğimde sana çok kızgındım. | Open Subtitles | عندما أتيت إلى هنا في المرة الأولى كنت غاضباً جداً منك |
sana çok yakın biri tarafından. | Open Subtitles | قلت لك أنه تم التغرير بي بواسطة رجل قريب جداً منك |
Yalan söylediğini anladıklarında, annem ve babam sana çok kızacak. | Open Subtitles | عندما يكتشفوا أنكِ كذبتِ؟ أبي و أمي سيكونا غاضبين جداً منك |
Yemin ederim, sınırı geçersem, sana çok para göndereceğim, ve torunumu geri alacağım. | Open Subtitles | أقسم لكِ، في حال عبرت الحدود فسأرسل لك الكثير من الأموال وسأستعيد حفيدي |
sana çok para ödedim ama hiçbir şey getirmedin. | Open Subtitles | لقد دفعت لك الكثير و أنت لم تأتينى بأى شئ |
sana çok para ödedim, ama hiçbir şey getirmedin. | Open Subtitles | لقد دفعت لك الكثير و أنت لم تأتينى بأى شئ |
Biliyor musun, başlarda sana çok kızgındım. | Open Subtitles | هل تعلم , لقد كنت غاضبه جدا منك في أول الأمر |
sana çok kızgınım ve bu bebek içimden çıkar çıkmaz sana bağıracağım tüm şeylerin bir listesini yapacağım. | Open Subtitles | لكنني غاضبة جدا منك و سأعد لائحة بكل الأمور الصغيرة التي سأصرخ عليهم بسببك |
Dediğim gibi sana çok adil bir teklif yapabilirim. | Open Subtitles | وكما قلت، أنا قادر على تقديم عرض عادل جداً لك. |
Ve inan bana, sana çok yakın olan birini kaybetmenin ne kadar zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وصدّقيني، أنا أفهم صعوبة فقدانكِ لشخص قريبٍ جداً منكِ |
Bunun nedeni sana çok değer verdikleri için. | Open Subtitles | هذا بسبب أنهم يهتمون بك كثيراً |
Biri sana çok gizli bir bilgi aktardı. | Open Subtitles | كما ترين،فإن أحدا ما كشف معلومات سرية جدا لك |
sana çok teşekkür ederim Tanrım. Aman Tanrım, o asılmaktan kurtuldu. | Open Subtitles | إلهي شكراً لك كثيراً يا إلهي لقد فر من الشنق |
"Bu yüzden sana çok kızmıştım ama şimdi pişmanım çünkü senin tabiatın böyle." | Open Subtitles | غضبتُ منك كثيراً وقتها لكنّي نادمة على ذلك الآن لأن هذا طبيعتك وروحك |
Bak, ben... ben sana çok şey borçlu olduğumu biliyorum, belki de her şeyi, ve belki bu yüzden bu kadar uzun zaman kaldım. | Open Subtitles | أسمعي أعلم أني أدين لكِ بالكثير ربما بكل شيئ وربما لهذا السبب بقيت طويلاً |
Bütün bu olan bitenlerle ilgili bu kadar destek olduğun için sana çok teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكرا جزيلا لك لكونك داعم ممتاز لكل هذا. |
Herkes, babanın bu şekilde ortaya çıkmasının sana çok zor geldiğini biliyor. | Open Subtitles | الجميع يعلم أنه كان صعب جدا عليك ظهور والدك بهذا الشكل |
Özgür kaldığımda sana çok kızgın olacağımdan eminim. | Open Subtitles | أعتقد بأنني سأكون شاملا جدا معك عندما أتحرر مرة أخري |
- Değil mi? Bu rengin sana çok yakışacağını söylememiş miydim? | Open Subtitles | ألم أقل لك هذا اللون سيبدو رائع عليك |
Görseydi sana çok kızardı. | Open Subtitles | اذا كان قد اكتشفك, كان سيكون غاضب منك جدا الان. |