ويكيبيديا

    "sormaz" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • يسأل
        
    • يسألوا
        
    • يسألك
        
    • يطرح
        
    • يسألني عن
        
    • لا تَسْألْ
        
    • بسؤالي عن
        
    Bir ay ortadan yok olsanız kimse size birşey sormaz. Open Subtitles يمكنك ان تختفي لمدة شهر ولن يسأل احد عن مكانك
    Gerçek bir erkek yön sormaz veya ihtiyacını söylemez, kötü hissedince doktora gitmez. TED وأن الرجل الحقيقي لا يسأل عن الأتجاهات أو يعبر عن حاجته، لا يذهبون لاستشارة الأطباء عند شعورهم بالمرض.
    Rudy parayla ilgili soru sormaz, topuklarınıza bakar ve ne mal olduğunuzu anlardı. Open Subtitles رودي لا يسأل أبدا على حالتك المالية يكتفي فقط بالنظر إلى كعب حذائك ويعرف الوضعية
    Umarım bana dükkanımı satın alan Arap ı sormaz. Open Subtitles آمل أن لا يسألوا عن العرب الذين استولوا على محلّي
    Öğleden sonra sinemadan döndüğünde o sana soru sormaz... gecenin 9:00'u bile olsa. Open Subtitles لا يسألك عن شيء حين تعودين من فيلم الظهيرة فى التاسعة مساءً
    Tamam, eğer baban nereye gittiğimizi sorarsa, ona tampon almaya gittiğimizi söylersin, zaten ondan sonra başka bir şey sormaz. Open Subtitles حسن، إن أراد والدك معرفة أين كنّا فأخبريه بأنّي صحبتك لشراء الفوط النسائية ولن يطرح أيّة أسئلة أخرى بعد ذلك
    Meşgul olduklarında, çocuklara zaman ayıramadıklarında... hiç kimse erkeklere bunun hesabını sormaz. Open Subtitles لا أحد يسأل الرجال عندما يكونوا مشغولين عندما لا يكون لديهم وقت لأولادهم
    hiç soru sormaz, kurşunları çıkartmada gerçekten de iyidir. Open Subtitles لا يسأل أي أسئلة وهو ماهر جداً في إخراج الرصاص من الناس
    Çünkü acil serviste hiç kimse bunu sormaz. Open Subtitles السبب أن لا أحد يسأل أبدا هذا السؤال في القسم الطارئ لهذا
    İnsanlar sürekli ortadan kaybolur burada, kimse fazla soru sormaz. Open Subtitles الناس تختفي هنا طوال الوقت ولا أحد يسأل عنهم
    Bebeğini bırakırsın, kimse de soru sormaz. Open Subtitles يمكنك أن تلقي طفل هناك، ولا أحد سوف يسأل
    Bir savcı şüpheli olan şeyin ne olduğunu sormaz mı? Open Subtitles ألا يجب على المدعي العام أن يسأل عن ما يثير الارتياب؟
    Kimse bir yetime çok soru sormaz çünkü umursamaz. Open Subtitles لا أحد يسأل اليتيم أسئلة كثيرة لأنه لا أحد يهتم
    Motoru çalışır halde bekleyen taksiye kimse bir şey sormaz. Open Subtitles إنه مثالى للتقيد به ولن يسأل احد بأى سؤال.
    Yani, ona avukatı olmadığımı söylemediğim sürece, o da asla sormaz... Open Subtitles بمعنى أنه طالما أننى لم أقل أننى محاميته طالما لن يسأل أيضا
    Bizimkiler büyük ihtimalle sormaz ama sorarlarsa geceyi sende geçirdim, tamam mı? Open Subtitles إسمع , والدي ربما لن يسألوا لكن إذا فعلوا لقد قضيت الليلة في منزلك حسناً ؟ تباً
    diye sorar. Harvard erkekleri bu soruyu asla sormaz. TED طلاب هارفارد لم يسألوا قط هذا السؤال.
    Hiç kimse de bunun gerçek olup olmadığını, sen içten misin yoksa yapmacık mısın diye sormaz. Open Subtitles ولن يسألك أحد أكانت هذه الاستجابة صادقة أم مفتعلة أكانت حقيقية أم مزيفة
    - Sana o zaman kimse elini ayağını sormaz onun. Open Subtitles هناك لن يسألك أحد عن أعضائك المفقودة
    Sadece ishal de. Hiçbir şey sormaz nasılsa. Open Subtitles قـولـي الإسهـال وحسب ، لـن يطرح أيّ أسئلـة
    Ne hissettiğimi hiç sormaz. Open Subtitles ..لا يسألني عن شعوري أبداً, مجرد
    Bilirsin erkekler yol tarifi sormaz. Open Subtitles تَعْرفُ، ' رجال سببِ لا تَسْألْ عن الطريق.
    Hesap sormaz Open Subtitles هو لا يقوم بسؤالي عن ذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد