| Rol yapmayı bırakalım artık! Bu yargıç benim üzerimden prim yapmak istiyor. | Open Subtitles | دعنا نوقف هذه المسرحية يريد أن يحقق نجاح على حسابي |
| Büyükanneniz sadece doğru şeyi yapmak istiyor. Ben de öyle. | Open Subtitles | جدتكم تريد فعل الصواب فقط وأنا أيضاً أريد ذلك. |
| - Karşı koyamadım. - Bunu şimdi yapmak istiyor musun? İstersen- | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقاوم لذا تريد أن تفعل هذا الآن أو |
| Tatlı ufaklık tatlı bir şeyler yapmak istiyor. | Open Subtitles | هذه اللطيفة الصغيرة تريد القيام بشيء لطيف |
| Bir teröristin binayı havaya uçurmak istediğini düşünelim ve bunu gelecekte tekrar ama tekrar yapmak istiyor. | TED | لنفترض أن إرهابيا يريد تفجير مبنى، وأنه يريد فعل ذلك مرارا وتكرارا بالمستقبل. |
| Bunu, kongreye ait onay ya da yürütecek zaman dilimi olmaksızın yapmak istiyor. | Open Subtitles | إنه يريد القيام بهذا من دون تصريح من الكونجرس أو وقت محدد لإنهائه |
| Bilmediğim şey şu, ilk önce hanginiz benimle anlaşma yapmak istiyor? | Open Subtitles | ما لا أعرفه هو من منكما يريد عقد صفقة معي أولا |
| - O bizim kaçmamıza yardım ettiğini düşündü. - Peki ne yapmak istiyor? | Open Subtitles | أعتقد أنه كان يساعدنا على الهرب إذا ماذا يريد أن يفعل؟ |
| Şüphesiz sen değilsin. İlk kez bir işi yapmak istiyor. | Open Subtitles | بالطبع ليس أنت أنه يريد أن تكون المهمة من الأول صحيحة |
| Hâlâ bunu yapmak istiyor musunuz efendim? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أنك مازلت تريد فعل ذلك يا سيدي؟ |
| Verdiğim sözleri yerine getiriyorum. Hâlâ bunu yapmak istiyor musun? | Open Subtitles | الأن نحن نعرف أننى أمتلك نهايتى هل أنت متأكد من أنك مازالت تريد فعل ذلك ؟ |
| Burda durup suçlamada mı bulunmak istiyorsun yoksa bir şeyler yapmak istiyor musun? | Open Subtitles | هل تريد أن تقف هنا توجيه أصابع الاتهام، أم أنك تريد أن تفعل شيئا حيال ذلك ؟ |
| - Her zaman. - Bunu yapmak istiyor musunuz, Albay? | Open Subtitles | هل أنت متأكد أنك تريد أن تفعل هذا العقيد؟ |
| Şimdi yapmak istiyor musun istemiyor musun ? | Open Subtitles | إذن هل تريد القيام بهذا الآن أم لا؟ |
| Bu dünyada, gerçekten güzel şeyler yapmak istiyor. | Open Subtitles | هو يريد فعل أشياء رائعة للعالم |
| Özel dersi bir saat ertelendi ve beklemek yerine her biri bir saat sürecek yüz tane şey yapmak istiyor. | Open Subtitles | لقد تم تأجيل درسه الخاص ساعة واحدة فبدلا من الانتظار، يريد القيام بعدة أشياء كل منها يحتاج إلى ساعة |
| Ceza süreci istediği gibi gitmedi. Ve şimdi anlaşma yapmak istiyor. | Open Subtitles | محاكمته لم تجري بشكل جيد، والآن يريد عقد صفقة |
| Ve gerçek ben bir kez daha yapmak istiyor... ve sert yapmak istiyor! | Open Subtitles | و يريد شحصي الحقيقي أن يفعل ذلك ثانية و تريد أن تقوم بذلك بعنف |
| Arkadaşlarına bunu yapmak istiyor musun, Yasmin? | Open Subtitles | هل انتي متأكده انك تريدين فعل هذا لأصدقائك.ياسمين? |
| - Bunu yapmamız doğru değil. - Sence ben bunu yapmak istiyor muyum? | Open Subtitles | هذا ليس صحيحاً - تعتقد أنني أريد فعل هذا؟ |
| Çünkü herhangi bir zamanda, her adam karısı tarafından deliye çevriliyor ve o adam kalbinde tam olarak Claus'un suçlandığı şeyi yapmak istiyor. | Open Subtitles | لأنه بين حين و آخر، كل رجل يندفع ،من قبل زوجته، وقلبه يُريد أن يفعل نفس الشيء .(الذي ما هو متهم عليه (كلوز |
| Sana söylüyorum, bunu gerçekten yapmak istiyor. | Open Subtitles | لا, اوكد لك انه فعلا يريد ان يقوم بهذا |
| Kim uzun mesafeli görüşmeler yapmak istiyor? | Open Subtitles | من يريد عمل بعض المكالمات الخارجية؟ |
| Ki bunu anlıyorum, çünkü elinden geleni yapmak istiyor. | Open Subtitles | وهو ما حصلت عليه لانك تريد ان تفعل كل شي تقدر عليه |
| Bunu gerçekten yapmak istiyor musun? | Open Subtitles | هل أنت متأكّد أنك تريد عمل هذا؟ |