"أرادك" - Translation from Arabic to Turkish

• istediği
• isterdi
• istiyordu
• istemiş
• istediyse
• kaydırmak istiyor

O kadar açık olduğunu sanmıyorum. Neyse gitmeni istediği yer işte burası.
قد لا يكون المعنى حرفيا على كل حال, هنا أرادك أن تكون

Ona kitap okumaya çalışıyordum ama tek istediği sendin.
،كنت أحاول قراءة حكاية له لكنّه فقط أرادك معه

Emily hep senin olmasını isterdi.
إيميلي سيكون عندها أرادك أن يكون عندك هو.

Babana ben vermiştim ama senin almanı isterdi.
‫لقد أعطيتها لوالدك ‫لكنه أرادك أن تحصل عليها

Belki de rakibini alabilmek için seni bu yolda bırakmak istiyordu.
ربّما أرادك أن تدعيه و شأنه ليتمكّن من القضاء على مُنافس

Çok çalışmanı ve başarıIı olmanı istiyordu.
أرادك أن تدرس بإجتهاد و أن تصبح شخصا ذا شأن

Anahtara sahip biri, tertemiz bir eve gelmeni istemiş.
شخص ما ، لديه مفتاح ، أرادك أن تأتي إلى منزلك فتجديه نظيفا

Nişancının o olduğunu anlamanı istediyse neden senin kullandığın tüfek olan M-40'ı kullanmadı?
إن أرادك أن تعلم إنه القناص فلمَ لم يستخدم بندقيتك؟

Bütün bildiğim, bunu sana kim yaptıysa, seni buzda kaydırmak istiyor.
كل ما أعرفه هو أياً كان من قام بهذا أرادك ان تكون مكشوف

Gitmeni istediği bir yer daha vardı.
كان هناك مكان واحد آخر أرادك أن تذهبين له

Ait olduğun yerde, babamızın seni istediği yerde ordumuzun başında dur.
أن تكون قائداً لجيشنا حيث تنتمي وكما أرادك والدنا

Ona güvenmeniz için bilerek edinmenizi istediği bir bilgiydi.
ذلك كان diSlnformatlon أرادك أن تحمّل لذا أنت تأتمنه!

Belki kendi hayatını kazanmanı istediği içindir.
حسناً، ربما أرادك أن تشقي طريقك بنفسك

Ama baban, Çeçenistan'da yaşamanı isterdi.
لكن في الشيشان حيث أرادك والدك أن تكوني.

Harry burayı çalıştırmanızı isterdi.
هاري أرادك أن تبقى ليستمر العمل هنا..

Bana her zaman onu hatırlayacağın şeyler olmasını isterdi.
... لطالما أرادك أبوك أن تملك شيئا يذكرك به دائما

Suçlar işledi, çünkü senin ve annenin güvende olmanızı istiyordu.
إرتكب العديد من الأعمال الوحشية لأنه أرادك أنت وأمّك أن تكونوا في أمان

Baban, sınavı yardım almadan geçmeni istiyordu.
أبوك أرادك أن تنجح في الإختبار بدون أيّ مساعدة

Okuyup fikrini söylemeni istemiş.
لقد أرادك أن تقرأها ليستفيد من أفكارك

Ya Voldemort senin bunu görmeni istediyse?
ماذا إن أرادك فولدمورت أن ترى ذلك؟