görüyorum ki, zor bir gece geçiren sadece ben değilim. | Open Subtitles | أرى أنني لست الوحيد الذي كان لديه ليلة طويلة |
görüyorum ki burada istenmiyorum. | Open Subtitles | يمكنني أن أرى أنني غير مرغوب في هنا |
Ama şimdi görüyorum ki ona yardım etmeliydim. | Open Subtitles | ولكن الآن أرى أنني يجب أن يساعده. |
Çünkü sahip olduğum en önemli işte başarısız olduğumu görebiliyorum. | Open Subtitles | لأنني أستطيع أن أرى أنني فشلت في أهم عمل كان لدي |
(Gülüşmeler) Gerçek kişiliğimiz zaman ve mekândan bağımsız olmakla birlikte, resmi evraklara baktığımda gerçekten 1954 yılında doğmuş olduğumu görebiliyorum. | TED | (ضحك) ذاتنا الحقيقية هي خارج الوقت والمكان، ولكن النظر في الأوارق، أستطيعُ في الحقيقة أن أرى أنني ولدتُ في عام 1954. |
görüyorum ki yanılmışım. | Open Subtitles | أرى أنني قد أخطأت |
Şey, görüyorum ki paraşütçülerle tanışmışsın. | Open Subtitles | أرى أنني قابلت بعض هواة القفز |
görüyorum ki seninle konuşarak vaktimi boşa harcıyorum. | Open Subtitles | ) أرى أنني أضعت وقتي بالتحدث معك يومًا سعيدًا آنستي |
Ama görüyorum ki yanıImışım. | Open Subtitles | ولكن أرى أنني كُنت مُخطئة. |
- Doğru. - Haklı olduğumu görebiliyorum. | Open Subtitles | هذا صحيح - أرى أنني كنتُ مُحقًا - |