| Ve çocuklarımıza temel beslenmeyi sağlamak işin sadece başlangıç noktası. | TED | وتغذية أطفالنا العناصر المغذية الأساسية هو نقطة البداية فقط. |
| Pencereye atılan taş sadece başlangıç. | Open Subtitles | ذلك الحجر الملقى عبر النافذة هي البداية فقط |
| Ensemi ovuyor. Ama onu tanırım, bu sadece başlangıç. | Open Subtitles | تدلك رقبتي، لكن نظراً لمعرفتي بها، أعتقد أن هذه هي البداية فقط |
| - Muhbirlere göre bu daha başlangıç. | Open Subtitles | المخبرون يقولون أن هذه البداية فقط |
| Bir şeyler bana bunun daha başlangıç olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | شيء ما يخبرني أن هذه البداية فقط. |
| Ve bu sadece başlangıçtı, gelmeye devam edecekler. | Open Subtitles | و هذه كانت البداية فقط سوف يأتي المزيد منهم |
| Ve bu yüzük sadece başlangıç, adamım. Bunu görebiliyorum artık. | Open Subtitles | وذاك الخاتم مجرد البداية فقط يمكنني رؤية ذلك الآن |
| Bu sadece başlangıç, çünkü lastiği ben getirip değiştireceğim siz çimleri biçerken, lastikleri arabaya ben yükleyeceğim veya canınızın istediği herhangi bir şey yaparken. | Open Subtitles | أنها البداية فقط ، سأجلب ألأطارات وأستبدل أطارات سياراتك في هذه ألأثناء وأي شيءٍ آخر |
| -Ve bu sadece başlangıç. -Binlercesi dolu çekler alıyor. Hayat boyu biriktirdikleri ve de sigortaları dahil olmak üzere. | Open Subtitles | و هذه البداية فقط و هنالك المزيد عندما نعرف قيمة هذا الشيك |
| Ve El Kaide, bunların sadece başlangıç olduğunu bildiren bir açıklama yaptı. | Open Subtitles | و تنظيم القاعدة ادلى بتصريح آخر قائلاً بأن ،هذه هيَ البداية فقط... |
| Bu kadar da özgüvenli olmayın. Bu sadece başlangıç. | Open Subtitles | لم تحن أغاني الفوز بعد، هذه البداية فقط. |
| Yani, bana, bu ölümlerin sadece başlangıç olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | إذن ما تقوله هو ان هذه الوفيات قد تكون البداية فقط |
| Matris çarpmasını anlamak konunun sadece başlangıç kısmı. | TED | إن فهم ضرب المصفوفات هو البداية فقط ، بالمناسبة . |
| Dürüstçe, bu aslında sadece başlangıç. | TED | وصراحةً، هذه هي في الواقع البداية فقط. |
| Bu daha başlangıç. | Open Subtitles | هذا هاتف غالي الثمن هذه البداية فقط |
| Bir tane avlandı, ancak bu daha başlangıç. | Open Subtitles | سقطَ واحد, ولكنَّها البداية فقط. |
| "Bu daha... başlangıç." Amaç bu olamaz. | Open Subtitles | "انها البداية فقط" لا يمكن أن يكون هذا جيدا |
| Ve bu sadece başlangıçtı, gelmeye devam edecekler. | Open Subtitles | و هذه كانت البداية فقط سوف يأتي المزيد منهم |
| Çünkü bence yeni başlıyor. | Open Subtitles | لأنه بالنسبة لي هذه هي البداية فقط |
| Bu bizim "Açığa Çıkarma" dediğimiz bir sürecin sadece başlangıcı. | Open Subtitles | هذه البداية فقط لما نسميه عملية الوحي |
| Bak, bize inanmalısın, çünkü Miles'ı ve televizyonunu gördük, ve bu yalnızca başlangıç olabilir. | Open Subtitles | اسمعي, عليكِ ان تصدقينا, حسناً لأننا رأينا "ميلز", وتلفازك و قد تكون هذه البداية فقط |
| Tesla dünyayı aydınlatan kişi oldu, ancak bu sadece bir başlangıçtı. | TED | أصبح تيسلا الرجل الذي أنار العالم، لكن تلك كانت البداية فقط. |
| Çünkü veri, bir şey öğrenmenizi sağlar ama öğrenme sadece bir başlangıç noktasına bağlıdır. | TED | لأن البيانات تسمح لك أن تتعلم لكن التعلم متصل بنقطة البداية فقط |
| Birileri bizi tuzağa çekmek istiyor ve bana bu daha başlangıçmış gibi geliyor. | Open Subtitles | ،أعتقد أن شخصاً ما قد وضعنا نصب عينيه و لدي حدس بأن هذه هي البداية فقط |