"العصر الجديد" - Translation from Arabic to Turkish

• Yeni çağa
• yeni dönem
• New Age
• Yeni dönemde
• yeni dönemin

Yeraltında yaşıyorlar. Bizi "alâkasız" olarak göstermeye çalışan Yeni çağa direniyorlar.
المعيشة تحت الأرض، ومقاومة العصر الجديد الذي يحاول جعلنا غير ذي صلة

Yeni çağa hoşgeldiniz.
مرحبا بكم في العصر الجديد.

Ve insanlarımızı yüzeye götürdüğünüzde hayal ettiğimiz yeni dönem başlayacak daima...
و عندما تعيد شعبنا مرة أخرى إلى السطح سيبدأ العصر الجديد الذى حلمنا به و تبدأ

Ben Art! yeni dönem Felsefesi öğrencisiyim. Sizinle yaşamak, eğlenmek için ve de ağlamak için sabırsızlanıyorum.
أنا آرت ، فيلسوف العصر الجديد متحمس للعيش معك ، والضحك معك

Geçen sene New Age hayranlarına kâğıt ağırlığı niyetine birkaç tane sattım.
قد بيع اثنين من ثقالات الورق في العصر الجديد السنة الماضية

New Age hippi zırvalığıyla ne yapıyoruz?
رجاءً ، ما الذي نفعله معَ نفاية العصر الجديد هذه؟

Yeni dönemde affedilemez olup...
لا نقبلهُ في هذا العصر الجديد!

Bu yeni dönemin ne o silahlara ne de o mantığa ihtiyacı yok.
العصر الجديد لم يعد يتطلب تلك الأسلحة أو أن المنطق.

Yeni çağa hoş geldiniz.
مرحبًا بكم في العصر الجديد

Kardeşlerimizin, Dünya'nın varisi olacağı Yeni çağa selam olsun!
يحيا العصر الجديد

Yeni çağa hoş geldiniz.
مرحبا بكم في العصر الجديد.

O zamanlar öyle olması gerekiyordu diyebilirsin ama bu yeni dönem.
يمكنك القول أنه كان العصر، وكان عليها أن تكون على هذا النحو ولكن هذا هو العصر الجديد.

Kendinizi yeni şartlara göre ayarlamalı ve bence oturmalı ve ciddi şekilde bizimle, bu yeni dönem hakkında konuşmalısınız.
يجب أن تأقلموا أنفسكم مع الظروف الجديدة وأعتقد أن عليكم الجلوس والحديث معنا بجدية بخصوص هذا العصر الجديد

yeni dönem terapi seansların için odamı işgal etmen şart mı?
هل عليكِ مُصادرة مكتبي للقيام بـ"جلسات العصر الجديد المُدللة"؟

Sözcü yaptığı açıklamada, tarihte daha önce yeni dönem yaşam koçlarından hiç bu kadar kayıp verilmemişti dedi.
قال متحدّث، أن هذه المأساة تمثّل الخسارة الأكبر في (العصر الجديد) من الخطباء التحفيزيين على مرّ التاريخ.

New Age tarikatının çok eski bir üyesi olarak modern tıbbın kaderine müdahale etmemesi gerektiğine inanıyordu.
وعضوه قديمة في طائفة العصر الجديد... وإعتقدت بأنّ الطبّ الحديث... يجب أن لا يتدخّل في مصيرها

Bütün o New Age konularına inanıyor musun, Daisy?
(دايزي)، هل تؤمنين فعلا بجميع أمور العصر الجديد تلك؟

Yeni dönemde yaşamaya devam et.
استمرّ بالعيش... في هذا العصر الجديد

Ne istersen onu düşün, ama bu çocuk yeni dönemin bir lütfu.
فكر ما شئت، ولكن هذا الطفل هو نعمة من العصر الجديد.