İyi diyorsun da Karanlık Olan, ama büyünün olmadığı, her şeyin bu kadar zor olduğu bir dünyada bunu nasıl yapacaksın? | Open Subtitles | إنّك تمضي في خطّة كبيرة أيّها القاتم لكنْ أتستطيع تنفيذها في عالَم بلا سحر؟ حيث أنّ مجرّد السير يبدو مستعصياً عليك |
Karanlık Olan'ı yok etmenin bir yolunu bulduğumuzda istediğin kadar çörek yiyebilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك تناول ما تشاء مِن الكعك بعد أنْ أجد طريقة لقتل القاتم |
Şansına küs ki, Karanlık Olan bu dünyada sihir yok. | Open Subtitles | لسوء حظّك أيّها القاتم فلا وجود للسحر في هذا العالَم |
Kafandaki sesim içindeki Karanlık Olan'ın güçleriyim bütün Karanlık Olanlar'ın içinde. | Open Subtitles | أنا الصوت في رأسك قدرات القاتم بداخلك وفي داخل جميع القاتمين |
Sırf Karanlık Olan oldum diye beraber olamayacağız diye bir şey yok. | Open Subtitles | أنْ أكون القاتم لا يعني أنّنا لا يمكن أنْ نكون على علاقة |
Karanlık Olan olmadan önce ona dokunan bir eşya bulmam lazım. | Open Subtitles | أحتاج غرضاً لمسه حين كان إنساناً أي قبل أنْ يصبح القاتم |
Karanlık Olan kadar güçlü biri sence neden Frontlands Dükü gibi aptal bir beceriksiz için çalışır? | Open Subtitles | لماذا تعتقد أنّ شخصاً بقوّة القاتم يعمل لصالح أحمقٍ عديم الفائدة كدوق ''فورتلاند''؟ |
Hançer benim olursa Karanlık Olan'ı kontrol edebilirmişim. | Open Subtitles | إن امتلكتُ ذلك الخنجر، سأسيطر على القاتم. |
Böylece istediğim şeyi alabilirim. Daha doğrusu Karanlık Olan alabilir. | Open Subtitles | حتّى آخذ ما أحتاجه أو بالأحرى، يأخذه القاتم |
Lanet ortadan kalktıktan sonra seni köşe bucak aradım ve Karanlık Olan'ın seni tutsak ettiğini öğrendim. | Open Subtitles | بعدما أُبطلَت اللعنة، بحثتُ عنكِ في كلّ مكان، و اكتشفتُ أنّ القاتم يحتجزكِ. |
Hastan olarak, Karanlık Olan seninle bazı sırlarını paylaşmıştır herhalde? | Open Subtitles | كونه مريضاً لديك، لا بدّ أنّ القاتم باح لكَ بكلّ أنواع الأسرار |
O hançeri elde edebilirsem, Karanlık Olan'a hakim olabilirim. | Open Subtitles | إذا امتلكتُ ذلك الخنجر سأسيطر على القاتم |
Hayır, benden çalmaya çalıştığı için. Yani Karanlık Olan'dan. | Open Subtitles | لا، بل لأنّه حاول السرقة منّي مِن القاتم |
Hayır. Onun Karanlık Olan'ın oğlu olduğunu bile bile şu an ondan ayrılamam. | Open Subtitles | لا، لا أستطيع التخلّي عنه لا سيّما بعد معرفتي أنّه ابن القاتم |
Karanlık Olan ailesi için hayatını feda etmeye hazır. | Open Subtitles | القاتم مستعدٌّ للتضحية بنفسه مِنْ أجل عائلته |
Ne yani, Karanlık Olan'ın oğluyla annenin tanışması bir tesadüf mü sence? | Open Subtitles | أتعتقد أنّ ابن القاتم بمحض الصدفة قابل والدتك؟ |
Kim planlarımı engellemeye kalkarsa Karanlık Olan'la uğraşmak zorunda kalır. | Open Subtitles | أيّ شخص يحاول التدخّل بخطّتي سيضطرّ لمواجهة القاتم |
Sen daha ona anlatamadan, onu öldürsün diye Karanlık Olan'ı gönderirim. | Open Subtitles | سأرسل القاتم ليقتلها إذاً قبل أنْ تخبرها |
Kitaplar... Tarihle ilgili, cadılıkla ilgili kitaplar... Umut ediyorum ki Karanlık Olan'la ilgili de vardır. | Open Subtitles | كتب، عن التاريخ وفنّ السحر وكما أرجو، كتاب عن القاتم أيضاً |
İlk Karanlık Olan'ın yaratıldığı yer. Yani kötülüğün doğduğu yer. | Open Subtitles | حيث خُلق القاتم الأوّل عندما وُلد مِن الظلمة |
Ayrıca koyu mavi seni daha az toplu gösterir. | Open Subtitles | فضلاً عن أنّ اللون الأزرق القاتم سيجعلكَ تبدو أقل بدانة |