Beş. Beş, çıplak gözle 100 milyar galasiden beş tanesi. Ve çok keskin bir görüşünüz yoksa bunlardan bir tanesini görmeniz oldukça zor. | TED | خمسة من أصل 100 مليار مجرة ، بالعين المجردة. واحدة منهم من الصعب جدا أن تراها ما لم يكن لديك بصر جيد جدا. |
Böyle bir gecede çıplak gözün görebileceği yaklaşık 2,500 yıldız vardır. | Open Subtitles | في ليلةٍ مثل هذه يوجد حوالي 2.500 نجم يُرى بالعين المجردة |
İlk başlarda, farklı gök cisimlerini ayırt edebilmek için çıplak gözlerini kullanmak zorundaydılar. | Open Subtitles | في البدايات الاولي كان عليهم إستخدام أعينهم المجردة لتوضيح الفرق بين الاجسام النجمية |
Sırtında silah taşıyan, çatışmaya giren çıplak elle bir şeyleri öldüren bir adamdı. | Open Subtitles | إنه من نوعية الرجال الذين يحملون سلاحاً ويخوضون نزاعات ويقتلون الأشياء بأيديهم المجردة |
Bu ilk vızıltılara ve pırıltılara kıyasla, soyut düşünceler pek soluk kalır. | TED | و بالنسبة للبراعم الحديثة فالأفكار المجردة ماهي إلا أشياء باهتةٌ عديمة المعنى. |
Ve yakın bir zamanda eski Mısır uygarlığını inceleyen bilimi öğrenmeye başladım, çıplak gözle görmenin yeterli olmayacağını gördüm. | TED | وفي نهاية المطاف عندما بدأت دراسة علم المصريات، أدركت أن الرؤية بعيني المجردة وحدها لم تكن كافية. |
Beş. çıplak gözle, yüz milyarlarca içerisinden beş tane. | TED | خمسة. خمسة من مئة مليار مجرة بالعين المجردة. |
Size çıplak gözle görülemeyen küçüçük yaşam formlarını görme olanağı sağlıyordu. | TED | مايسمح لك بالقيام به هو رؤية الكائنات الحية الصغيرة جداً التي لا ترى بالعين المجردة. |
çıplak gözle göremeyeceğimiz kadar küçük nesnelerin, canlıların, yapıların küçük dünyasını bizlere açtı. | TED | فقد أظهرت لنا الأجسام والحياة والتركيبات الدقيقة والتي من الصعوبة بمكان النظر إليها بالعين المجردة |
Fotoğraf makineleri bazen çıplak gözün görebileceğinden daha küçük maddeleri veya hareketleri görmemize yardımcı oluyor. | TED | في بعض الأحيان تساعدنا الكاميرات على رؤية أشياء أو حركات صغيرة جدًا تتعذر رؤيتها بالعين المجردة |
Bu gezegeni çıplak gözle göremiyorum. Hatta şu anda sahip olduğumuz en keskin teleskopla bile. | TED | ولا أستطيع رؤية هذا الكوكب بعيني المجردة. أو حتى عن طريق أقوى التلسكوبات التي نمتلكها الآن. |
Öncelikle, çıplak gözle ve X-ray'de görülebilir değişimler olur. | TED | أولاً، هناك تغير يمكن ملاحظته بالعين المجردة و بالأشعة السينية أيضاً، |
Maalesef, duygulardan kaynaklanan bu kan akışı değişimleri, çıplak gözle görülemeyecek kadar hafif. | TED | للأسف، مثل هذه التغييرات في تدفق دم الوجه المتعلقة بالأحاسيس هي رقيقة جداً ويصعب كشفها بعيوننا المجردة. |
Çünkü kalp ya da bağırsakların aksine en azından çıplak gözle bakarak bir beyin hakkında çok bir şey söyleyemezsin. | TED | لأنه، خلافاً لمثلاً، القلب أو الأمعاء. لا يمكنك قول الكثير عن الدماغ بمجرد النظر اليه، على الأقل بالعين المجردة. |
Yani bu dövmeler, cildiniz UV ışınlarına maruz kaldığında bunları gerçek zamanlı, çıplak gözle gösteren bir işlev görür. | TED | إذًا هذه الوشوم تعمل كمؤشر للعين المجردة في حال تعرُض بشرتك للأشعة فوق البنفسجية. |
Genel anlamda bahsettiğimiz bilgi, çıplak gözle görülebilir olan. | TED | عادةً، فإن العلومات التي نتناولها تُدرك بالعين المجردة. |
Neredeyse iki yıl boyunca geceleri çıplak gözle onu görmek mümkündü. | TED | وكان مرئيًا للعين المجردة لمدة عامين في سماء الليل. |
Var olduklarını bilmeliydik çünkü bunlar çıplak gözle görülebilen tek bakterilerdir. | TED | ينبغي أن نكون قد عرفنا بوجوده. لأن هذه هي البكتيريا الوحيدة التي تستطيع أن تراها بالعين المجردة. |
Gittikçe yaklaşıyorlar, ama hâlâ çıplak gözle görülmüyorlar mı? | Open Subtitles | إنه يقول أنهم يتقدمون، لكنهم ما زالوا غير ظاهرين للعين المجردة |
Tabii bu asla çıplak gözle fark edilmiyordu. | Open Subtitles | وبالطبع تلك الظاهرة كان من الصعب متابعتها بالعين المجردة |
Dil karmaşıktır ve çeviride soyut ve nüanslı kavramlar anlamını kaybetiğinde, sonuçları felaket olabilir. | TED | اللغة معقدة بطبيعتها، وعندما تضيع المفاهيم المجردة أو المختلفة أثناء عملية الترجمة، قد تكون العواقب كارثية. |