| Birleşik Devletler'de okul yılı sadece 10 aydır. | TED | يمتد العام الدراسي على 10 أشهر في الولايات المتّحدة. |
| "Birleşik Devletler'de yaşayan herkes 650 dönüm arazi sahibi olacak." | Open Subtitles | كل ساكنى الولايات المتّحدة له الحق في 160 هكتار من الأرض |
| - ABD'nin kredisi sıfıra iner ve ithalat yapamaz duruma gelir. | Open Subtitles | عندها، الولايات المتّحدة لا تملك إئتمان أكثر وتكون عاجزة لتحمّل الإستيرادات |
| ABD'deki göçmenler futbolcu olsalar da olmasalar da, tehlikeli zeminde oynarlar. | TED | سواء كانوا لاعبي كرة القدم أو لا، يلعب المهاجرون إلى الولايات المتّحدة على أراضٍ خطرة. |
| Özellikle Amerika'daki duygu, kendi duygularından gerçekten çok daha güçlüydü. | Open Subtitles | والشعور كان قوى أقوى من أحاسيسه خصوصا في الولايات المتّحدة |
| Amerika Birleşik Devletleri yapısını bütün iç ve dış düşmanlardan koruyor ve savunuyorum. | Open Subtitles | أنا أساعد وأدافع عن قِوام الولايات المتّحدة الأمريكيّة ضدّ كل الأعداء الخارجيّين والداخليّين |
| Bu parçanın başlangıç fiyatı, 20 milyon Amerikan doları. | Open Subtitles | السعر لهذا الغرض خصيصاً يبدأ بـ 20 مليون بعملة الولايات المتّحدة |
| 'Paranın iki mislisini kazanmak için Amerikaya gitmek.' | Open Subtitles | لكسب ضعف المال وذلك بالذهاب إلى الولايات المتّحدة |
| Onlara buranın neden Birleşik Devletler'in bir numaralı havalaanı olduğunu gösterelim. | Open Subtitles | لذا دعنا نريهم لم هذا هو المطار رقم واحد في الولايات المتّحدة |
| Bu ilaçlar Birleşik Devletler'de kalmalı. | Open Subtitles | هذه الأدوية يجب أن تبقى في الولايات المتّحدة |
| Onlara buranın neden Birleşik Devletler'in bir numaralı havalaanı olduğunu gösterelim. | Open Subtitles | لذا دعنا نريهم لم هذا هو المطار رقم واحد في الولايات المتّحدة |
| Bu ilaçlar Birleşik Devletler'de kalmalı. | Open Subtitles | هذه الأدوية يجب أن تبقى في الولايات المتّحدة |
| Birleşik Devletler bence büyük bir ülke. | Open Subtitles | أعتقد الولايات المتّحدة بلاد عظيمة عظيمة. |
| "Birleşik Devletler başkanı da dahil olmak üzere, hükümetin yüksek kademelerinde görev alıyorlar." | Open Subtitles | يعملون في أعلى المناصب الحكومية بما فيهم رئيسة الولايات المتّحدة الأمريكية |
| Tabiki ABD ve İngiltere'nin de Yunanistan'dan sonra sırada olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. | TED | نلاحظ أنّ الولايات المتّحدة الأمريكية و المملكة المتّحدة هما التّاليتان بعد اليونان. |
| Öldürün de Yeni ABD faslı kapansın. | Open Subtitles | إقتلْه، وإقتلْ الولايات المتّحدة المُعَادة مَعه. |
| ABD Genel Kurmay Başkanı değiştireceğini düşünüyor. | Open Subtitles | رئيس الأركان فى جيش الولايات المتّحدة يقول نفذ سيدى.. |
| Kuzey Kore'de olan savaşın tamamen Amerika'nın suçu olduğunu anlayamıyor. | Open Subtitles | التي الحرب في كوريا الشمالية كان كليّا العيب الولايات المتّحدة. |
| Bu liste sırf Amerika'nın milyarlarına tek başına kafa tutar. | Open Subtitles | القائمة يمكن أن تكون تساوي البلايين إلى الولايات المتّحدة لوحدها |
| Batı Avrupa ve Amerika'da bu işi meslek edinmiş | TED | واللغويون التأريخيون المحترفون في الولايات المتّحدة |
| Yaptıklarım sayesinde Amerikan devleti birkaç ay içerisinde nükleer füzyonu gerçekleştirebilecek hale gelecek. | Open Subtitles | بفضلِ ما فعلتُه، ستتمكّن حكومة الولايات المتّحدة من القيام بعملية انشطارٍ نووي خلال شهر |
| Amerikaya gitme hevesin seni çıldırtmış. | Open Subtitles | ستصاب بالجنون حتي تذهب إلى الولايات المتّحدة |
| Meksikanın'da yardımıyla, her nehir boyuna, yerleşmeye müsait her yere Birleşik Devletlere doğru gelen her güzergaha devriye planladık. | Open Subtitles | بمساعدة المكسيك، رتّبنا للقيام بدوريّة عند كلّ نهر، وعلى كلّ أرض معسكر وفي كلّ طريق يؤدي إلى الولايات المتّحدة |
| İsveç vatandaşıyım. Amerika'ya gitmek için Hermosillio'dan trene bineceğim. | Open Subtitles | أنا مواطن سويدي, ذاهب إلى هيرموسيلو لأحظار قطار إلى الولايات المتّحدة |
| pratik konuş, Mulder, Kuru günümüzde yok yeni ginede değil ve kesinlikle amerikada da değil. | Open Subtitles | متكلّم عمليا، مولدر، كورو لا يجد أكثر حتى، ليس في غينيا الجديدة وبالتأكيد ليس في الولايات المتّحدة |