Ama kaza yeri yakınlarında uçak olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لكنني أعتقد أنه لم يكن هناك طائرة بالقرب من الموقع الخاص بحادثة السيارة |
Bu bir kaza değil. İnhalerinde bir sorun var. | Open Subtitles | هذه ليست بحادثة , هناك خطب ما في هذا الجهاز |
En azından, Choi Seon Young'un erkek arkadaşının olay gerçekleştiği zaman başka bir yerde olduğunu doğrulayana kadar bu ne intihar ne de bir cinayet. | Open Subtitles | لن تتأكد حتى نسمع ادعاء صديق تشوي سيون يونغ انها ليست بحادثة انتحار او جريمة قتل |
Babam çok ciddi bir trafik kazası geçirmiş ve vefat etmişti. | TED | ان والدي اصيب بحادثة سيارة مميت .. ولقي حتفه |
Buradaki işinin araba kazasıyla nasıl ilgisi olur ki? | Open Subtitles | كيف يكون لعملها هنا علاقة بحادثة سيارة ؟ |
Prometheus olayı bir kaç düzenbaz ajan tarafından gerçekleştirilmişti. | Open Subtitles | إذا كنت تلمحين بحادثة برومثيوس كان هذا مدبراً من القليل من العملاء المنشقين |
Benzincideki bir kazada. Ama bunun seninle ne ilgisi var? | Open Subtitles | بحادثة في محطة الوقود، ولكن ما شأنكِ أنتِ بالموضوع؟ |
Bu yüzden onu, şehir merkezindeki olayla ilişkilendiren sağlam bir kanıt bul. | Open Subtitles | فأريني دليلاً صلباً يربطه بحادثة وسط المدينة. |
Yılın polis memurunun bir vurkaç olayıyla ilgilenmesi seni meraklandırmıyor mu? | Open Subtitles | هل تظن من الفضول أن ضابط العام يعلق نفسه بحادثة ضرب وهرب ؟ |
Umarım başına bir kaza gelmemiştir. | Open Subtitles | أتمنى ألا تكون قد أٌصيبت بحادثة أو ما شابه |
Endişelenecek bir şey yok. Ama ufak bir kaza geçirmiş. | Open Subtitles | لا شئ يجب القلق منه ولكن يبدو انه أصيب بحادثة بسيطة |
Tachibana gemiyle ülkesine geri dönerken bir kaza sonucu hayatını kaybetmiş. | Open Subtitles | تاشيبانا قتل بحادثة اثناء محاولة استعادة سفيننة |
Patlama içerden tetiklenmiş. Bu bir kaza değildi. | Open Subtitles | الإنفجار نُشب من الداخل تلكَ لم تكُن بحادثة |
Aklıma geldi de, savaş sırasında böyle bir olay olduğu söyleniyordu. | Open Subtitles | كلما يتذكر يقول أنه مر بحادثة أثناء الحرب |
Umarım bir gün trafik kazası geçirirsin de böylece o kalbi ben alırım. | Open Subtitles | أتمنى أن تصاب يوماً بحادثة ليزرعوا لي قلبك |
Dex'in kazasıyla bir ilgim yok. | Open Subtitles | " ليس لي أي علاقة بحادثة " ديكس |
Lana, eğer bu bilgisayar olayı yüzünden ise, özür dilerim. | Open Subtitles | لانا إذا تعلق الأمر بحادثة الحاسوب فأنا آسفة |
Anlaşıldı. Voss yaşıyor. Kendini, kazada ölmüş gibi gösterdi. | Open Subtitles | هذا يحسم الموضوع، فوس مازال حيا، وخدعنا بموته بحادثة حيث زميل دراسته القديم يستطيع تعريف الدي إن أي |
Ya da San Diego'daki olayla... ki o olaya bizzat tanık olmadım. | Open Subtitles | أو بحادثة سان دييغو التى لم أشهدها ؟ |
İlk üç kurbanın direkt olarak 18 Temmuz 1988'deki cinsel saldırı olayıyla ilgili olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | إذن نعرف أن أول 3 ضحايا كانوا مرتبطين مباشرة بحادثة الإعتداء الجنسي في 18 يوليو 1988 |
Ya başka bir kazaya sebep olup başkalarının canını yakarsam? | Open Subtitles | ماذا لو تسببت بحادثة وآذيت أشخاصاً آخرين؟ |
Eğer bir kazayı araştırma tarzın bu ise, iş cinayete vardığında sen bir boğa olmalısın. | Open Subtitles | هنا أنت تحقق بحادثة لابد أن تكون ثور لتصبح قضية جريمة |
O araba kazasını geçirdiğinde şanslıymışsın. | Open Subtitles | لقد كنت محظوظه عندما أخذت تلك الفسحه بحادثة السياره |
Her neyse, kader o araba kazasında araya girdi ve futbolu sorun olmaktan çıkarttı. | Open Subtitles | على أية حال, تدخل المصير بحادثة السيارة تلك وشطب كرة القدم من المعادلة |
Büyük annemin kazara vefat ettiğini yazmaktansa, çok güzel bir zaman geçirirken aldığım yüksek dozdaki afyonun etkisiyle, ben hikayede onun kendi kendini öldürdüğü şeklinde koymuşum, ve gerçekte de bu aynen böyle olmuş. | TED | بدلا ان اكتب ان جدتي ماتت بحادثة, من جرعة زائدة من الافيون في وقت فرحها الغامر، كتبت بالفعل في القصة انها قتلت نفسها, وهذا بالفعل ما حدث. |