"جِئتُ هنا" - Translation from Arabic to Turkish

• buraya geldim
• buraya gelmemin
• gelmek zorundaydım

buraya geldim ve kapıyı açık buldum sizi burada bekleyebileceğimi düşündüm.
جِئتُ هنا ووَجدتُ البابَ يَفْتحُ، لذا إعتقدتُ بأنّني يُمْكِنُ أَنْ أَنتظرَك هنا.

Gölge'yi öldürecektim, buraya geldim.
أنا كان لا بُدَّ أنْ أَقْتلَ الظِلَّ عندما جِئتُ هنا

Bakın, buraya gelmemin bir nedeni var, tamam mı?
حَسَناً، يَستمعُ. جِئتُ هنا لa سبب، موافقة؟

buraya gelmemin sebeplerinden biri de Brenda'dan biraz uzaklaşmaktı.
نعم، جزء السبب جِئتُ هنا أَحتَاجُ a إستراحة مِنْ بريندا.

"Sen başka ülkedensin, ama ben gelmek zorundaydım"
- هذا كُلّ ما تقولة "أنت ابعد من حيث أَنا لَكنِّي جِئتُ هنا

"Sen başka ülkedensin, ama ben gelmek zorundaydım"
"أنت ابعد من حيث أَنا لَكنِّي جِئتُ هنا

Amca, seninle buluşmam gerektiğini düşünüp buraya geldim.
العمّ، أنا فقط أحسستُ أنى أريد أن أقابلك لذا جِئتُ هنا

buraya geldim çünkü %100 desteğimi meclis üyesi Roger Furlong'a veriyorum bir sonraki ve en iyi Ohio valisi olması için.
جِئتُ هنا اليوم لأعطي دعمي الكامل إلى عضوِ كونجرس روجر فرلنغ

Fez, buraya geldim, çünkü bu münakaşayı bitirmek istiyorum artık?
فاس، جِئتُ هنا لأنني نهايةَ wanna هذا العداءِ، موافقة؟ هنا، الآن.

Bu darbeleri yemek için buraya geldim.
جِئتُ هنا إلى لأستقبل تلك الطلقاتِ

Bu yüzden buraya geldim.
نعم، حَسناً، لِهذا جِئتُ هنا.

Dee, buraya gelmemin sebebi evlilik konusunda sonuna kadar haklı olman.
[كمامات] آه، دي. النظرة، النقطة... السبب جِئتُ هنا...