"حسنا ان" - Translation from Arabic to Turkish

    • Eğer
        
    • Tamam
        
    Tamam, Eğer hissettiğin şey buysa art... artık bir ailemiz yok. Open Subtitles حسنا ان كان هذا ما تشعر اذن لم يعد لدينا عائلة
    Pekâlâ, Eğer bu bir vericiyse, sinyali geri çekmemiz mümkün olmalı. Open Subtitles حسنا ,ان كان في الأساس جهاز ارسال فسنتمكن من عكس الإشارة
    Eğer iyi bir şeyse, o zaman büyütülecek ne var, Nate? Open Subtitles حسنا , ان كان امرا جيدا ,اذا ما المشكلة ,نايت ؟
    Eğer şüpheli bir kayıp yaşadıysa o zaman kovulan ve şu an faturalarını ödemekte zorlanan birini arıyor olabiliriz. Open Subtitles حسنا ان كان الجاني قد عانى من خسارة فقد نكون بصدد شخص طرد حينها و يعاني ليدفع فواتيره الآن
    Ya bu olacaktı yada yedi saatlik karavan yolculuğu bende düşündüm ki Eğer birileri bunu hak ettiyse o da onlardır. Open Subtitles كان ذلك الخيار أو 9 ساعات في شاحنة صغيرة و فكرت ,حسنا ان كان هناك أي أحد يستحق ذلك فهم يستحقون
    Eğer gerçekten istiyorsan, geriye yapman gereken sadece bir şey kaldı. Open Subtitles حسنا ان كنت حقا تريديه هناك امر واحد فقط عليك فعله
    Evet, Eğer durum buysa harika bir yatırım yapmış zira hem ipoteği kaldırmış, hem de haftalık 3500 lira kazanmış. Open Subtitles حسنا , ان كان هذا هو السبب اتضح انه مستثمر كبير لأنه لم يكن سوى انه قادر على تسديد الرهن
    Eğer o uçakların benzinlerinin bitip Potomac'a çakılmasını istemiyorsanız, ne istediğim çok önemli. Open Subtitles حسنا ان لم تكونوا تريدون تلك الطائرات ان تبدأ بالتحطم بما ان وقودها بدأ ينفذ ما أريد هو المهم
    Eğer iyiysen, o zaman gitmeliyim, fakat iyi şanslar. Open Subtitles حسنا ان كنت بخير اذن لابد ان اذهب ، ولكن حظ سعيد
    Bilirsiniz işte, Eğer bu bu fiyat doğruysa, o halde... Open Subtitles وكما تعلم لو أن هذا حسنا ان كان هذا صحيحاً أذاً فهذه ستكون صفقه العمر
    Eğer bir iş yeri katiliyse, hakkında başka ne söyleyebiliriz. Open Subtitles حسنا, ان كان قاتلا في مكان العمل فماذا يخبرنا ذلك عنه؟
    Eğer bir kontrol manyağıysa -ki Ryan öyle olduğunu düşünüyor- neden olmasın? Open Subtitles حسنا, ان كان مهووسا بالسيطرة, او ريان يظن ذلك, لم لا يفعل ذلك؟
    Eğer şimdi anlatmazsa, hikayesini elektrikli sandalyeye götürecek. Open Subtitles حسنا, ان لم تتحدث الآن, فستأخذ تلك القصة الى قبرها المبهج
    Eğer randevularını biliyorsa kurbanlarını bir süre izlemiş olabilir. Open Subtitles وكان يذهب الى هناك كل يوم ثلاثاء حسنا, ان كان يعرف جدولهما
    Eğer düzgün bir web sitesi ve portföyü varsa güvenini kazanır. Open Subtitles حسنا, ان كان لديه موقع رسمي على الانترنت و محفظة اسهم المؤهلات المناسبة
    Eğer bu kadınları tanımıyorsa, onların değersiz veya kirli olabileceklerini düşünüyordur. Open Subtitles حسنا, ان كان لا يعرف هؤلاء النساء فقد يظن انهن لا يستحققن او انهن قذرات
    Eğer dürüst olmak gerekirse bu binadaki çoğu insan böyledir. Open Subtitles حسنا, ان كان الناس صادقون معك فهذا حال معظم من في البناء
    Peki, Eğer bizi tanıyorsa, neden hala bizimle konuşmadı? Open Subtitles حسنا, ان كان يعرفنا فلماذا لم يتحدث معنا؟
    Eğer hemen bir kurban bulamazsa daha da tehlikeli olacak. Open Subtitles حسنا, ان لم يجد ضحية قريبا سيصبح اكثر خطورة
    Tamam, Eğer römork kullanıyorsa kamyonu da ona benzeyecektir: Open Subtitles حسنا, ان كان لديه شاحنة فستكون مثل مقطورته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more