Gezegen birkaç saat içerisinde kendini yok edecek. | Open Subtitles | هذا الكوكب سيدمّر نفسه ذاتيًا في غضون ساعات. |
Yakın bir zamanda gök taşları bu krallığı yok edecek. Seni de bu krallıkla birlikte. | Open Subtitles | قريبًا سيدمّر وابل النيازك هذه المملكة ويدمّرك معها |
Gezegen birkaç saat içinde kendini yok edecek. | Open Subtitles | سيدمّر نفسه ذاتيًا في غضون ساعات. |
Eğer yardım etmezsen, nefret her şeyi mahvedecek. | Open Subtitles | إنّ الحقد سيدمّر كل شيء إذا لم تساعديني |
- Uyuşuk kafa şirketi mahvedecek. | Open Subtitles | ذلك المُدمن سيدمّر شركة الكيماويات. |
O kızla birlikte bu evden uzaklaşması evi mahvedecekti. | Open Subtitles | هروبه مع تلك البنت كان سيدمّر هذا المنزل |
Ama tanıklık edersem bu ailemizi mahveder. | Open Subtitles | لكن لو أدليت بشهادتي، سيدمّر هذا الأمر عائلتنا. |
İncelendikten sonra bu cihaz kendi kendini imha edecektir. | Open Subtitles | هذا الجهاز سيدمّر نفسه بعد التحقق |
Başlığı ise şöyleydi, "Dünyayı bu adam mı yok edecek?" | Open Subtitles | وكان العنوان الرئيسي "هل سيدمّر هذا الرجل العالم؟" |
Ve çıktığı zaman önüne çıkan her şeyi yok edecek. Nadya. | Open Subtitles | حين يفعل، سيدمّر كل من يعترض سبيله. |
Ailemi yok edecek. Ondan kurtulmam için bana yardım et. | Open Subtitles | سيدمّر عائلتي ساعديني على التخلّص منه. |
Bu yer kendini yok edecek! | Open Subtitles | هذا خطير هذا المكان سيدمّر نفسه |
Şimdi geleceği yok edecek bir şeyler yapacak onlarla birlikte. | Open Subtitles | والآن سيساعدهم لصنع شيء سيدمّر المستقبل |
Büyüleyici güzelliğin ve şaşalı saçına rağmen ordum tüm zamanları yok edecek. | Open Subtitles | رغم جمالكِ الفتّان.. وشعركٍ المُترف جيشي سيدمّر الزمن كلّه! |
Bu aramayı yapman hayatını mahvedecek. | Open Subtitles | إجراء المكالمة التالية سيدمّر حياتك. |
Tek sayılar, her şeyi mahvedecek. | Open Subtitles | العدد الفردي سيدمّر الأمر برمّته |
Peppe istemiyor, o yüzden bir aileyi mahvedecek. | Open Subtitles | بيبي) لا يريد، لذا) سيدمّر عائلة بأكملها. |
Çalışıp didindiğim her şeyi mahvedecekti ama geri adım atmıyordu, ben de kendimi kaybettim. | Open Subtitles | وكان سيدمّر كلّ ما عملتُ لأجله ولكنّه إستمرّ برمي الكرات وفقدتُ السيطرة |
Çalışıp didindiğim her şeyi mahvedecekti ama geri adım atmıyordu, ben de kendimi kaybettim. | Open Subtitles | وكان سيدمّر كلّ ما عملتُ لأجله ولكنّه إستمرّ برمي الكرات، وفقدتُ السيطرة |
Hayatını mahvedecekti. Birkaç kuş yüzünden mi? | Open Subtitles | لقد كان سيدمّر حياتكِ بسبب ماذا... |
Zarar vereceğinden değil... hayatını mahveder. | Open Subtitles | لا أقول بأنّه سيقوم بإيذائه ، ولكنّه سيدمّر حياته .. |
Mr. Scargill' in arkasında durduğu bu faaliyet topluluğu yok edecektir. | Open Subtitles | وبشأن هذا الحدث قال السيّد (سكارغيل) بأنّ هذا الحدث سيدمّر المجتمعات بأكملها |