"شراء تذكرة" - Translation from Arabic to Turkish

• bileti almak
• bir bilet
• için bilet
• bileti almaya

Ama demek istediğini anlıyorum: piyango bileti almak için kazanmaktan başka sebepler olabilir.
لكن بالتأكيد أرى نقطتك: أنه قد يحدث بعض المنفعة من شراء تذكرة اليانصيب بدلاً عن الفوز.

Tabii, öyleyse çekiliş bileti almak istemezsiniz sanırım, değil mi?
نعم .حسنا أذن اعتقد انكى لا تريدى شراء تذكرة يانصيب ؟

Arkadaşım Budala Sincap bir piyango bileti almak üzereydi.
صديقي السنجاب السخيف على وشك شراء تذكرة يانصيب.

Şimdi eğer Mozart'ı dinlemek veya izlemek istiyorsanız, oldukça pahalı bir bilet satın almak ve bir orkestra bulmak zorunda değilsiniz.
و الآن إذا أردت المشاهدة أو الاستماع إلى موسيقى موزارت، ليس عليك شراء تذكرة غالية والبحث عن أوركسترا.

Amerikada ticari olarak uzaya uçmak için bilet alamazsınız -- bunu yapamazsınız. Ama bunu Rusya'da yapabilirsiniz.
انتم لا تستطيعون شراء تذكرة تجارياً و الطيران إلى الفضاء في أميركا لا تستطيعون ذلك. بامكانكم شرائها في روسيا.

Örneğin, otobüs bileti almaya veya otel odası kiralamaya izin verilmiyor. Bu yüzden birçok aile sokaklarda yatıp kalkıyor.
فمثلا، لا يحق لهم شراء تذكرة حافلة، أو استئجار غرفة في فندق، بالتالي يوجد العديد من العائلات تنام في الشوارع حرفيا.

Otobüs bileti almak zorundayım.
علي شراء تذكرة للحافلة

Genç beyefendi bir bilet alıp, kekin ağırlığını tahmin etmez miydiniz?
ايها الشاب الا تريد شراء تذكرة وتُخمّن وزنها ؟

Nafile, gün ışığım. Ama bak, bir bilet alabilirsin.
ليس لكِ من قبول أيّها المُشرقة، لكن، يمكنكِ دائماً شراء تذكرة.

Uzay uzunluk ve derinlikte sonsuzlukla ilerliyor, fakat Amerika'da bir bilet alıp uzayda geziye çıkamazsınız çünkü ülkeler bizim gibi yemeğe başlıyor, bizim gibi yaşıyor, ve bizim gibi ölüyor.
الفضاء هو طول وعرض يتواصل بلا نهاية، لكنك لا تستطيع شراء تذكرة لتجوب الفضاء تجارياً في أمريكا لأن البلدان أصبحت تأكل مثلنا، تعيش مثلنا وتموت مثلنا.

Hiç keşlerin mezarlarına gitmek için bilet aldın mı, Roman?
هل حاولت شراء تذكرة للدخول لعالم المدمنين؟

Devasa hız trenine binmek için bilet almadığından bahsetmiyorum bile.
ناهيكِ على أنه لا يستطيع شراء تذكرة ليّ لركوب الافعوانه الكبيرة.

Çok kısa bir zaman içerisinde, şu an işlevde olan herhangi bir yüksek performanslı askeri uçaktan daha hızlı, ve daha yükseğe uçabilmek için bilet alabileceksiniz.
في وقت قريب نسبياً, ستكونون قادرين على شراء تذكرة و التحليق أعلى و أسرع من الطائرت ذات الأداء الأعلى في العمليات العسكرية. ذلك لم يحدث من قبل.

Oraya gitmek için uçak bileti almaya çalışıyorum.
كنت أحاول شراء تذكرة للذهاب إلى هناك

- Tren bileti almaya çalışıyorum.
-أحاول شراء تذكرة قطار