Başka bir kitabın ona ağır gelebileceğini söylediniz mi? | Open Subtitles | هل أخبرتيه أن هذا الكتاب صعب عليه جداً قراءته؟ |
Arkada bırakılmak ona ağır geldi. | Open Subtitles | صعب عليه أن يُترك بالخلف. |
Babam onunla iletişime geçebilmek için elinden geleni yapıyor ama bu da onun için zor bir durum. | Open Subtitles | وابي يفعل ما بوسعه ليتصل معها ولكن صعب عليه جدا |
onun için zor olmalı, değil mi? Ya senin için? | Open Subtitles | هذا صعب عليه وعليكى أليس كذلك ؟ |
Onun da zor bir durumda olduğunu biliyorum, doğru olan şeyin bu olduğunu söyleyecek çünkü reddetmek için mantıklı bir sebep yok. | Open Subtitles | أعلم أنه في موقف صعب عليه أن يخبرني بأنه الشيء الصائب لفعله لأنه لا يوجد أي سبب معقول للقول بأنه ليس كذلك |
Rahul için biraz zor oldu, ama... | Open Subtitles | أتمنى أن يتأقلم راهول في المدرسة = سيكون صعب عليه في البداية , لكن = |
Ama onun için de karısının yokluğuna alışmak zor olmalı. | Open Subtitles | أنت تعلم , ان الامر صعب عليه ان لا يتعود على وجودها حوله |
- Onun için çok zor. - Hepimiz için çok zor! | Open Subtitles | هذا صعب عليه هذا صعب علينا جميعا |
Bu onun için zor değil mi? | Open Subtitles | هذا صعب عليه.أليس كذاك؟ |
Bunun, onun için zor bir durum olduğunu anlayabiliyorum. | Open Subtitles | أتفهم كيف أن هذا صعب عليه. |
Söylesene, Lily. - onun için zor bir hafta sonu olacak. | Open Subtitles | -إنّه اسبوع صعب عليه |
O'nun için çok zor bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك شئ صعب عليه ؟ |
3 yıl önceydi. Gerçekten zor oldu onun için. | Open Subtitles | قبل 3 سنوات كان هذا صعب عليه |
Bu onun için zor oldu. | Open Subtitles | الأمر صعب عليه |
Onun için çok zor olmalı çünkü eskiden el işi kartlarını birlikte yaparlardı. | Open Subtitles | هذا حقاً يوم صعب عليه... لأنهم إعتادوا أن يصنعوا... الكروت اليدوية معاً |
- Onun için çok zor. - Bu herif kendini sağlama almış. | Open Subtitles | انه صعب عليه هذا الفتى مخادع - |