Hücredeyiz, sen hapse dönüyorsun hayatım harcandı gitti, birbirimizi kaybettik,.. | Open Subtitles | نحن فى القبو وسترجعين إلى السجن حياتى ضاعت وخسرنا بعضنا البعض |
Krediyi ödemek için arabalara el koydular. Arabalar gitti, Charlie. | Open Subtitles | إستعادوا السيارات لدفع القرض السيارات ضاعت يا تشارلي |
Açıkçası ilk kitabım fazla avangardtı. Sahte edebiyat dünyasında kayboldu. | Open Subtitles | كتابي الأول كان بوضوح مجرد مقدمة، ضاعت في تظاهُر الأدباء. |
Bak, birisinin doğum günü var. Sanırım benim davetiyem postada kayboldu. | Open Subtitles | انظروا , انه عيد ميلاد شخصا ما دعوتي ضاعت علي الاميل الخاص بي |
Sanırım kurban son dakikada çekilmiş, bu yüzden de gücün büyük bir kısmı kaybolmuş sadece önemsiz bir etki bırakmış. | Open Subtitles | أعتقد بأنه تم سحب الضحية بعيداً في اللحظة الأخيرة لذا فإن معظم القوة كانت قد ضاعت تاركة التأثير الأكثر ضعفاً |
Ama bu üç Kongre Kütüphanesine eşdeğerdir. --Yanmış kül olmuş, sonsuza kadar kayıp - - Her yıl | TED | ولكن هذه المكتبة تعادل مكتبة الكونجرس ثلاث مرات أُحرِقتْ .. ضاعت إلى الأبد ..كلّ عام |
- Aslında parayı kaybettim, ama bu yeni birşey değil... değil mi? | Open Subtitles | فى الحقيقة لقد ضاعت النقود ولكن ما الجديد أليس كذلك؟ |
Sana ne yaptım? Para gitti, mal gitti. | Open Subtitles | ,المال اللعين ضاع و المخدرات اللعينة ضاعت |
Kalacak yer arıyorsan, tamam. Ama sırt çantası gitti. | Open Subtitles | لو كنت بحاجة لتستريح ، فأهلاً بك هنا و لكن الحقيبة قد ضاعت |
Teslim alındığımda, hayatımın 6 yılı gitti. | Open Subtitles | سبق و ضاعت ستة سنوات من عُمري حينما خضعت للأعتراف. |
Zaman geçtikçe ipuçları, sadece bir tane kalana kadar ya kayboldu ya da unutuldu ve o da Charles Carroll'un genç Thomas Gates'e emanet ettiği sırdı. | Open Subtitles | ومع مرور الزمن ضاعت الأدلة وأختفت ولم يبق إلا دليل واحد هذا كان السر |
Sizinkinin de içinde olduğu, yüzden fazla dosya kayboldu. | Open Subtitles | و ملفات من مئة قضية ضاعت كلها بما فيها قضيتكما |
Sizinkinin de içinde olduğu, yüzden fazla dosya kayboldu. | Open Subtitles | و ملفات من مئة قضية ضاعت كلها بما فيها قضيتكما |
"Bedeni şimdi iyileşmiş olsa da, ruhu belki de kaybolmuş durumda." | Open Subtitles | إذا تمكنتُ من شفاء جسدها الآن, فإن روحها قد ضاعت على الأرجح. |
Buraya gelirken gemisi yolda kaybolmuş. | Open Subtitles | فى طريقها إلى هنا ضاعت سفينتها فى البحر. |
Uzun vuruş, ağı geçti, duvara geçti. kayıp oldu. | Open Subtitles | ضربه طويله , انها الى السياج انها الى الحائط , لقد ضاعت |
- Merhaba. - Giles öldü. Plakalar kayıp, dava kapanmıştır. | Open Subtitles | جيلز مات, والألواح ضاعت والقضية قد اُغلقت |
Cüzdanımı kaybettim, ama bu kargaşanın içinde çok normal. Ev güzel oluyor. | Open Subtitles | لقد ضاعت حافظتي لكنني كنت أتوقع هذا، تبدو جيدة |
Şu anda kemirilmiş kemik gibiyim ama o ruhun kaybolduğunu sanmayın. | Open Subtitles | بالطبع أصبحت عجوزاً الآن ولكن إياكم أن تفكروا أن عزيمتى ضاعت |
Devam ettirmek istediklerimiz çoktan gitmiş ya da aslında eskiden oldukları gibi değil. | TED | نريد أن نساند أشياء قد ضاعت أو الأشياء التي ليست كما كانت عليه. |
Diyelim ki bunu kaybolan şeyi aramak için batıya giden bir yabancı olarak istedim. | Open Subtitles | إفترض أنى طلبت منك كغريب ذاهب للغرب لتبحث عن تلك التى ضاعت |
Eğer taşıdıklarından bir tanesi... yolda kaybolur ya da ortaya çıkmazsa... gidip büyükannenle, annenle... kız kardeşinle... ve küçük Pachito'yla... küçük bir sohbet yapmamız gerekebilir. | Open Subtitles | اذا أي لفافة من التي تحملينها ضاعت أو لم تخرج منك سوف نذهب ونأخذ محادثة قصيرة |
İnsanlarınızı öldüren tanklardan bir tanesi Çakal Vadisinde yolunu kaybetti. | Open Subtitles | الدبابة التي قتلت شعبك قد ضاعت في وادي ابن آوى إنني أعرف هذا الوادي |
Ormanda kaybolmuştu ve tek başına hayvanlarla beraber büyümüştü. | Open Subtitles | لقد ضاعت في الغابة وكبرت لوحدها مع الوحوش |
Ruhlar kaybedildi yere yakın, daha iyi bulma şansı biz arıyoruz tam bir. | Open Subtitles | كلما كنا أقرب إلى المكان الذي ضاعت الأرواح فيه ، كلما كانت فرصتنا أكبر لإيجاد |
Cassandra'nın kaybolduğu sırada o da hastanedeymiş, Spender'ın panik içinde hastalık ekibini aradığını görmüş. | Open Subtitles | هو كان في المستشفى عندما كاساندرا ضاعت. سمع صنع منفق المكالمة الهاتفية إلى سي دي سي. |
Hala söz veremiyorsun. Peki ya kaybolursa? Ya ona bir şey olursa, Doktor? | Open Subtitles | لا زلت لا يمكنك أن تعدني ، ماذا لو ضاعت ماذا لو حدث لك شئ يا دكتور ؟ |