"ظننت اننا" - Translation from Arabic to Turkish

    • sanmıştım
        
    • düşünmüştüm
        
    • diye düşündüm
        
    • olduğumuzu sanıyordum
        
    • yapıyoruz sanıyordum
        
    Hadi ama millet! Ne yapıyorsunuz? Nikotin Kızlar'ız sanmıştım. Open Subtitles هيا ماذا تفعلون ظننت اننا اخوات في اللصقات
    Evet, onu değiştirdiğimizi sanmıştım. Open Subtitles ظننت اننا غيرناه, ظننت انكم ستقومون بتغييره
    Evet ama burada kalmaya karar verdim, çünkü birlikte bir hayat kuracağımızı sanmıştım, sen ise hemen uçağa atlayıp gittin ve işi kabul ettin. Open Subtitles نعم , و قررت ان ابقي هنا لأني ظننت اننا نبني حياة سويا و صعدتي علي طائرة و اخذتي الوظيفة
    Ben onurluca bir dövüş yapacağımızı düşünmüştüm! Open Subtitles ظننت اننا سنخوض المعركه اعتمادا علي شرفنا
    Ben onurluca bir dövüş yapacağımızı düşünmüştüm! Open Subtitles ظننت اننا سنخوض المعركه اعتمادا على شرفنا
    Bu kupayı öylesine çok istedim ki, bir geceliğine katlanabilirim diye düşündüm. Open Subtitles أردت تلك الجائزة بشدة ، ظننت اننا نستطيع الاتفاق لليلة واحدة فقط
    Birbirimize aşık olduğumuzu sanıyordum ama insanlar değişirmiş, o başkasını seçti. Open Subtitles ظننت اننا نحب بعضنا ولكن الامور تغيرت وقد اختار شخصاً آخر
    Korkunç Sonraki ayı hemen arkadaydı. Bam! Aynı takımda olduğumuzu sanmıştım Mike. Open Subtitles رهيب.الدب التالي خلف ظهره ظننت اننا في نفس الفريق، مايك
    New Orleans'ta harika vakit geçirdik sanmıştım. Open Subtitles ظننت اننا قضينا وقتا ممتعا في نيور اوريلينز
    - Ne tarafa gittiler? - Bilmem. Anlaşma yaptığımızı sanmıştım. Open Subtitles لا ادرى ظننت اننا نبرم إتفاقاً
    En azından sabahı beraber geçiririz sanmıştım. Open Subtitles ظننت اننا سنحضى بالصباح معاً على الأقل.
    Ben de hoplayıp zıplıyoruz sanmıştım. Open Subtitles ظننت اننا اتفقنا على "اغنية "القفز بسعادة
    Bence sadece güzel vakit geçiriyoruz sanmıştım, değil mi? Open Subtitles ظننت اننا كنا نحظى بوقت طيب فقط , صحيح؟
    -Yenebileceğin bir eldi. -Onu yendiğini sanmıştım! Open Subtitles هذه لعبة قوية - ظننت اننا متفوقون -
    Çünkü çocuğumuz olursa, birarada olmamız gerektiğini düşünmüştüm, doğru mu? Open Subtitles لأنني ظننت اننا سنحصل على طفل لذا كان منطقيا ان نبقى سوية صحيح؟
    Basketbol maçı seyrederdik diye düşünmüştüm, veya belki mangal filan. Open Subtitles ظننت اننا سنشاهد مباراة كرة السلة و ربما نقوم ببعض الشواء
    Biraz yalnız kalabiliriz diye düşündüm. Open Subtitles ظننت اننا يمكن لنا ان نحظى ببعض الخصوصية
    Luna parkta, yüksek riskli trenlerle başlarız diye düşündüm. Open Subtitles ظننت اننا سنبدأ في مدينة الملاهي مع بعض الجولات في الأفعوانية الخطيرة
    Biraz güneş görmeliyiz diye düşündüm. Biliyor musun? Open Subtitles أجل, ظننت اننا بحاجة لأشعه الشمس, كما تعلمين؟
    Yahudi olmak istemiyorum. Yahudi olduğumuzu sanıyordum. Open Subtitles لا أريد أن اكون يهودية ظننت اننا يهود
    Prew, mutlu olduğumuzu sanıyordum. Open Subtitles برو ظننت اننا كنا سعداء
    Cidden, çocuklar, burada profesyonel bir şov yapıyoruz sanıyordum, millet. Open Subtitles ظننت اننا نسير عملاً إحترافياً هنا اروني بعض الهمة والجديه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more