| Bu günümüz çatışmalarında çok normal bir durum. Çünkü onları savaşa alet etmek çok kolay. | TED | وهذا عادي جداً الآن، للصراع في العصر الحديث. لأنه كان من السهل إستدراجهم للحروب. |
| Bunlar çok normal duygular. | Open Subtitles | إنه إحساس عادي جداً |
| Gladys'in evi çok normal gibi görünüyor aslında. | Open Subtitles | (تعلم ، منزل (جلاديس عادي جداً في الواقع |
| Hiç Çok sıradan olduğunu düşündüğünüz birinin nasıl birdenbire çok güzel olabildiğine hayret ettiğiniz oldu mu? | TED | هل سبق أن تعجبت كيف لأحد كنت تعتقد أنه عادي جداً أن يصبح فجأة جميلاً جداً ؟ |
| Burası da hoş ama benim için Çok sıradan. | Open Subtitles | هذا المكان جميلاً ,ولكنه عادي جداً بالنسبة لي |
| Ne yazık ki ben daha Çok sıradan ve bayağı biriyim. | Open Subtitles | للأسف ، أنا بالنسبة للجميع عادي جداً و مألوف |
| oldukça sıradan görünüyorlar. Plastik, metal gibi yapılara, motor ve dişli gibi özelliklere sahipler. | TED | ومنظرهم عادي جداً لأنهم من البلاستيك ومن المعدن، مزودين بالمحركات والتروس وغير ذلك. |
| Söylediğime üzgünüm ancak, seks oldukça sıradan. | Open Subtitles | الجنس ، وأنا آسف أن أقول هذا أصبح عادي جداً |
| çok normal bir şeydi. | Open Subtitles | وهذا يعتبر أمر عادي جداً |
| Bu çok normal. | Open Subtitles | هذا عادي جداً. |
| Çok sıradan biriydi, tıpkı diğer erkekler gibi. | Open Subtitles | كان عادي جداً ، مثل أي رجل آخر |
| Hayır, Çok sıradan olur. | Open Subtitles | لا اعتقد فهو طلب عادي جداً |
| Çok sıradan biriyim | Open Subtitles | أنا مجرد شخص عادي جداً |
| O Çok sıradan farkındasın değil mi? | Open Subtitles | انه عادي جداً .. أتعلم |
| Çok sıradan birisin. | Open Subtitles | أنت شخص عادي بل عادي جداً |
| Ben oldukça sıradan biriyim. | Open Subtitles | أنا رجل عادي جداً |