Banning Şirketi için iyi iş çıkardığımı biliyordum ama Bay Banning'in bu kısa sürede, beni fark edeceği aklıma gelmedi. | Open Subtitles | عرفت بأنّني كنت افعل عمل جيد لشركة بانينج الدولية لكنّي لم أعرف السّيد بانينج سيأخذ ملاحظات كثيرة عني بهذا السرعة. |
Ama daha ileri gitmek zorunda olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | لكنّي عرفت بأنّني كان لا بدّ أن أذهب أبعد. |
Ama sıradan birisi olacağımı biliyordum ve geçen zamandan korkuyorum. | Open Subtitles | لكنّي عرفت بأنّني سأكون متواضعاً وأشعر بالرعب بمرور الوقت |
Kapını çaldığım günden bu yana buradan perişan ve mutsuz şekilde ayrılacağımı biliyordum. | Open Subtitles | عندما جئت إلى بابك ، عرفت بأنّني سأنتهي مثل هذا الحيّ ! مُصادر ومُحطّم |
O sıralar askerlik süresi üç yıldı ve Sandra'ya kavuşmak için o kadar bekledikten sonra ondan bir o kadar daha uzak kalamayacağımı biliyordum. | Open Subtitles | عقبة في الجيش تعود الي ثلاث سنوات في تلك النقطة وبعد أن إنتظرت ثلاث سنوات فقط لمقابلة ساندرا عرفت بأنّني لن أستطيع أن أعيش بعيدا عنها لمدة طويلة |
O sıralar askerlik süresi üç yıldı ve Sandra'ya kavuşmak için o kadar bekledikten sonra ondan bir o kadar daha uzak kalamayacağımı biliyordum. | Open Subtitles | عرفت بأنّني لن أستطيع أن أعيش بعيدا عنها لمدة طويلة لذا أخذت كل مهمة خطرة كانت متاحة امامي بأمل ان يصبح المتاح امامي من وقت أقل من سنة |
Öldüğümü biliyordum. | Open Subtitles | عرفت بأنّني كنت أموت. |
Tapınak Şövalyelerine katıldığı zaman benim de katılmam gerektiğini biliyordum. | Open Subtitles | وعندما إنضمّ إلى (الفرسان تيمبلار) عرفت بأنّني لا بدّ أن أتبعه |
Güvende olduğumu biliyordum. | Open Subtitles | عرفت بأنّني كنت آمن. |
Peiji sana güvenebileceğimi biliyordum. | Open Subtitles | (بيجي)، عرفت بأنّني يمكن أن أثق بكَ. |