"عندما عرف" - Translation from Arabic to Turkish

• öğrenince
• öğrendiğinde

Ev sahibi öğrenince, kızmış ve gitmesini söylemiş.
و عندما عرف المالك, غضب و طلب منها الرحيل

Beni Paris'ten o getirdi. Yaşadığını öğrenince çok sevindi.
ـ هو الذى عاد بى من باريس ـ لقد كان سعيداً عندما عرف أنك لا تزال حياً تزرق

Gerçeği öğrendiğinde, bu onun için çok nahoş bir sürpriz olmuştur.
لابد أنها كانت مفاجاة غير سارة عندما عرف الحقيقة

Yönetim kurulu üyeleri Weasley'nin kızının Sırlar Odası'na kaçırıldığını öğrenince beni çağırdılar.
عندما عرف الحكام أن إبنة آرثر ويزلي أخذت إلي الغرفة إعتبروا أنه من الملائم أن يستدعوني من جديد

Louis Vuitton, Ralph Lauren'in beni geri istediğini öğrenince bana daha çok para önerdi!
عندما عرف مسؤولو لويس فويتون أن رالف لورين يريدون استعادتي عرضوا علي أجراً أكبر روس ، أليس هذا رائعاً؟

Öyle tabii ki. Oğlunun öldüğünü öğrenince mahvoldu.
بل هو كذلك , عندما عرف أن ابنه مات انهار

Babam videoyu ve internete düştüğünü öğrenince, deliye dönecek.
عندما عرف أبى أنك من صورت الشريط ورآة على الانترنت تصرف بغرابة

Babası yani kral bunu öğrenince, adamı bir yere kapatıyor.
.. لذا . عندما عرف والدها الملك بهذا رماه في مكان مثل الساحه

Tüm araştırmamızı bizden aldığınızı öğrenince perişan oldu.
لابد أنه غضب عندما عرف أنكم . ستأخذون كل أبحاثنا

Büyük babam japonların etrafını sardığını öğrenince kaybetmişti
جدي عندما عرف أن اليابان إستسلمت اصبح حائر

Onu kandırdığımı ve gerçeği ondan sakladığımı öğrenince ne olacak sanıyordun?
عندما عرف أنني كنت أخدعه وأخفي الحقيقة، فماذا كنت تعتقد انه سيحدث؟

Onu izlediğini öğrenince, Chris'i öldürdü.
وقتل كريس عندما عرف بأنه سيتعقبه

Ve İngiltere'de kontrolde bir uçak taşıyıcı gemi olduğunu öğrenince Komutanım Tümgeneral Kamath ile bir plan yaptı.
عندما عرف أن هناك في "لندن حاملة طائرات فارغة قديمة منذ 15 عام قام بالتخطيط مع رئيسي " رير ايدميرل كامد

Katil, uyuşturucu satarak bu üniformanın şerefini lekelediğini öğrenince kabul etmedi.
عندما عرف (ثامبر) انك دنست البذلة بتجارة المخدرات لم يتحمل

Çünkü Jake onun kalacak bir yer aradığını öğrenince Dlyan'ı bize davet etti, o da kabul etti.
(لأن عندما عرف (جيك بأنه بحاجة إلى مكان يقيم فيه دعا (ديلين) إلى هنا وقد قبل بذلك

O eve gittiğimizi öğrenince Monique Brammer'in yerini söylemişti.
عندما عرف بأننا هناك ؟ لقد صمت قليلاً ثم أخبرنا بأن (مونيك) موجودة هناك

Bir kristalin olduğunu ve öğrenince Henry Chamberlain'i öldürdüğünü biliyorum.
اعلم انهُ لديكَ بلورة و أنكَ قتلتَ (هنري شامبرلاين) عندما عرف

Evlendiğimi öğrendiğinde, bunu yapmayacak kadar asil davrandı.
لقد كان لبقاً جداً لعدم المحاولة عندما عرف بأني تزوجت