51. Bölge'de Argos'tan alınmış bir Goa'uld nanoteknoloji örneği var. | Open Subtitles | المنطقة 51 لديهم عيّنة جؤولد تقنية نانيت مِنْ الكوكبِ آرغوس. |
DNA testi için kan örneği vermesi gerekiyordu güya ama gitmemiş. | Open Subtitles | كان عليه أن يزوّدهم بـ عيّنة من دمه لاختبار الحمض النووي. |
Babam, pazarlama aracı olarak kullanabilmemiz için bir örnek tanıtım kartı basmıştı. | TED | طبع والدي عيّنة من بطاقة المرجع حتى نستخدمها كمادة تسويقية. |
Beyninizden bir örnek almak isteriz. | Open Subtitles | شَعرَ بالنشوة. نحن نوَدُّ أَنْ نُصبحَ عيّنة نسيجِ دماغِكِ. |
Yani şimdi sen numune gitmiş diyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | لذا الآن أنت تَقُولُين عيّنة الماءَ هَلْ ذهبت؟ |
Görüntü'nün kan örneğini yok ettiğine göre onu korumaya çalıştığını düşünüyorum. | Open Subtitles | بما أنّك اخترت تدمير عيّنة دم البعقة، فأعتقد أنّك تحاولين حمايته، |
Talimatlara göre... idrar örneği dışındaki her şeyi yalanlıyorsun. | Open Subtitles | وفقاً لهذه الإرشادات أنتَ ترفض كل شيء ما عدا عيّنة بولية |
Kan örneği almalarını önlemek için onlarla savaşmak zorundaydım ama gece gündüz burada kalamam. | Open Subtitles | كان عليّ قتالهم حتى لا يأخذوا عيّنة دم لكن لا يمكنني البقاء طوال الوقت هنا |
İdrar örneği vermek benim için hep bir eğlence olmuştur, değil mi? | Open Subtitles | عيّنة البول تلك، وإعطائهم ذلك، ذلك مصدر سرور دائماً، صحيح؟ |
Tamam o zaman hadi gidip şu örneği alalım. | Open Subtitles | حسناً، فلنقصد مطعم الزبادي ونحصل على عيّنة |
Tanımlanamıyor diye geri döndürülen yabancı bir madde örneği aldım. | Open Subtitles | أخذت عيّنة مادة غريبة الذي ظهر غير مميّز. |
Quantico'daki FBI laboratuarına bu sıvıdan örnek gönderin. | Open Subtitles | أريدك أن ترسل عيّنة تلك إفراز إلى مختبر مكتب التحقيقات الفدرالي في كوانتيكو. |
Çoğu onundu ama bir örnek uymadı. | Open Subtitles | معظمه كان يخصّه لكن عيّنة واحدة لم تتطابق. |
Annen, çok nadir bulunan kadim ve kirlenmemiş bir vampirin kanından bir örnek elde etti. | Open Subtitles | استطاعت الأم الحصول على عيّنة نادرة جدّاُ و نقيّة من دم مصاص دماء قديم |
Elbette bir örnek daha alacağım ancak testi iki defa yaptım. | Open Subtitles | سافعل، بالطبع، آخذ عيّنة أخرى لكنّي أجريتُ الإختبار مرتيّن |
Geçidin battığı gezegenden alınan numune. | Open Subtitles | هو عيّنة مِنْ الكوكبِ حيث أنَّ ستارجيت مغمور تحت الماء. |
numune için ne yapayım? | Open Subtitles | ما الذي يتعيّن عليّ فعله بشأن عيّنة الماء؟ |
DNA örneğini aldı. Bunlarla bir insanı 2 saatte klonlarız. | Open Subtitles | احتاج الأمر إلى عيّنة من الحمض النووىّ، وبهذا يمكننا استنساخ الشخص خلال ساعتين |
Tamam, idrar numunesi alalım. | Open Subtitles | حسناً، لنستدعي ضابطة أنثى نحنُ سنحصل على عيّنة بول |
Kan örneğine ihtiyacımız var hala sıcakken. | Open Subtitles | نَحتاجُ عيّنة دمِّها بينما هي ما زالَتْ تُدفّئُ |
Yine de idrar örneğinde bir suç unsuru bulmayı beklemiyorum. | Open Subtitles | لكنني لا أتوقع أن أجد خطيئة في عيّنة البـول |
Ağzından parça almak mı? Neden ki? DNA testi yaptırmak istiyordu. | Open Subtitles | نعتقد أنّها أعطته إيّاه لصرف إنتباهه، حتى تتمكّن من أخذ عيّنة من فمّه. |
Ultrason sonucuna göre lenf düğümlerin büyümüş, bu yüzden biyopsi yapacağız. | Open Subtitles | مسحك المقطعيّ أظهر تضخّم في العقد اللمفاوية لذا علينا إستخراج عيّنة |
Kuru deri örneğinden nereye varıyorsun ? | Open Subtitles | من عيّنة الجلد الجافّة، أنت هل يستنتج ما؟ |
Prostat biyopsisi yapılıyor. İnan bana, orada olsan kesin hatırlarsın. | Open Subtitles | سيستأصلون عيّنة من البروستات، ثقي بي، لو كنت بالداخل لعرفت |
DNA örneğindeki STR izlerinin bazıları bozulmaya uğramış ama laboratuvardaki bilgisayarımda kalanını halledebilirim. | Open Subtitles | بعض علامات التكرار الترادفيّ القصير في عيّنة الحمض النوويّ فسدت. لكنّي لديّ حاسوب في المختبر أعتقده سيساعد في ملئ الثغرات. |