"غير منتهية" - Translation from Arabic to Turkish

• Bitmemiş bir
• yarım kalmış
• bitirilmemiş bir
• ettirebilecek sonsuz
• kapanmamış bir
• çözümü olamayan

- Evinizde Bitmemiş bir marangoz işi olduğunu düşündüm de.
حسنا,انا افترضت انه لديكما أعمال خشبية غير منتهية في منزلكما

O zaman haklıydım. Clara ile Bitmemiş bir işiniz var.
لقد كنت على حق اذا انت وكلارا لديكما اعمال غير منتهية

Gördüklerimin en güzeli. Bitmemiş bir işimiz var.
اجمل امرأة قابلتها لدينا أعمال غير منتهية

Bu bölümler yarım kalmış, bitirilmemiş.
هذه الفصول التي في المؤخرة, غير منتهية بعد

yarım kalmış işleri var ve eşinizle konuştum.
لديهم أعمال غير منتهية ولقد تكلمت مع زوجك

Burda henüz bitirilmemiş bir işleri olduğu diğer tarafa geçemeyenler gelip benden yardım isterler
هم عالقون هنا لأن لديهم شؤون غير منتهية مع الأحياء وجاءوا لي طلبا للمساعدة

Hâlâ seriyi devam ettirebilecek sonsuz olasılık vardı.
الاحتمالات بإكمال السلسلة لا زالت غير منتهية

kapanmamış bir davayı çözmek için kalmanız gerektiğine ikna olmaya çalıştıkça bilinçaltınızın, rüyanızı bitmiş bir olaydan adaleti bulmak için tekrar açmanız gereken bir olaya çevirmesini ilginç bulmuyor musunuz?
الا تجد ذلك مثيرا للإهتمام كلما حاولت أن تقنع نفسك بأنك تحتاج للبقاء كى تحل لغزا اخر قضية غير منتهية

Hayaletler bitirilememiş işlerle, çözümü olamayan basit ruhlardır.
الأشباح ببساطة عبارة عن أرواح بدون تصميم, مع أعمال غير منتهية.

Henüz ölemem, J.R. - Seninle Bitmemiş bir işim var.
أنا لن أموت يا (جي آر) لديّ أعمال غير منتهية معكَ

Bitmemiş bir işimiz var onunla.
لدينا أشياء غير منتهية

Bitmemiş bir işimiz var onunla.
لدينا أمور غير منتهية

Bitmemiş bir iş.
اعمال غير منتهية

Ari'nin önceden de Bitmemiş bir film izlediğine eminim.
أنا متأكدة أنّ (أري) رأى أفلاماً غير منتهية من قبل

Eğer birbirimize sırtımızı dönmekle yarım kalmış işi olan bir hayalet arasında seçim yapacaksak üzgünüm ama paramı hayalete yatırırım.
إذا أمكننا الإختيار بين الإنقلاب على بعضنا أو لوم الامر على شبح ما مع أمور غير منتهية متعلقة بالأقلام

Gizli saklı işler olmayacak yarım kalmış işler olmayacak Çavuş Brody'ler olmayacak Carrie Mathison'lar olmayacak.
لا هياكل عظمية لا اعمال غير منتهية لا للرقيب برودي

Oralarda bir yerde, derinlere gömdüğüm bir yerlerde seninle yarım kalmış bir işimiz olduğunu hissediyorum.
هنالكَ إحساسٌ مدفونٌ في مكانٍ ما بداخلي بأنَّ لدينا مسائلٌ غير منتهية

Senin sayende bitirilmemiş bir işim var.
يوجد أعمالٌ غير منتهية والفضل يعود لأمثالك،

Ama burada bitirilmemiş bir işim var.
ولكن عندي أعمال غير منتهية هنا

Ancak ayrılmadan önce Jack'le Locke'un kapanmamış bir hesabı vardı.
و لكن قبل مغادرتهم لدى (جاك) و (لوك) أمور غير منتهية

Onlar bitirilememiş işlerle, çözümü olamayan basit ruhlardır.
انهم مجرد أرواح بأعمال غير منتهية.