"في رئتيها" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ciğerlerindeki
        
    • ciğerlerinde
        
    • akciğerlerinde
        
    Şimdi kadının sahip olduğu belki de tek şey şu eski büyük ev... ve Ciğerlerindeki bir kürek dolusu toz. Open Subtitles تقريباً الشيء الوحيد الجميل الذي .تبقىلهاالآنهوذلكالبيتالقديمالكبير. ومجرفة مليئة بالغبار في رئتيها
    Kırık dişler, çatlaklar, Ciğerlerindeki perdelenmeler, Open Subtitles الاسنان المكسورة الكسور و التمزقات الخثرات في رئتيها
    Ciğerlerindeki su bileşenleri ile tamamen uyuyor. Open Subtitles المكونات في تطابق تام لما هو موجود من الماء في رئتيها
    Hâlâ kan testi sonuçlarını bekliyorum ama ciğerlerinde önemli miktarda sıvı var. Open Subtitles أنا في انتظار للدم وتوإكس. كان هناك الكثير من السوائل في رئتيها.
    Eğer öyle olsaydı, adli tabib ciğerlerinde su bulurdu. Open Subtitles إذا غرقت فأن الطبيب الشرعي سيجد ماء في رئتيها
    akciğerlerinde ve omuriliğinde kitleler. Open Subtitles لكنّ هذا جلب صديقه كتلٌ في رئتيها وفقارها
    akciğerlerinde biraz oksijen eksikliği var. Ayrıca bazı elementlerin izleri mevcut. Open Subtitles كانت هنالك جسيمات في رئتيها وبعض العناصر الأخرى أيضاً
    Ciğerlerindeki havanın şoka bağlı olarak çıkışı gibiydi. Open Subtitles نوع من تدفق الهواء في رئتيها من الصدمه اعتقد
    Ciğerlerindeki su, akıl deposunun önündeki havuzun suyuyla eşleşiyor, sadece klor ve alkalik seviyelerinde farklılıklar var. Open Subtitles لقد طابقنا المياه الموجودة في رئتيها مع النافورة المقابلة "لمبنى "ثيتك تانك نفس مستوى الكلور و الألكيل
    ciğerlerinde kan olduğu için boğulmuş olamaz. Open Subtitles مع وجود الدم في رئتيها,هذا يستبعد الاختناق
    ciğerlerinde su yok. Suya düştüğünde çoktan ölmüş. -Adam boğmak suçtur. Open Subtitles لايوجد ماء في رئتيها لكنها ماتت قبل ان تصل الماء الخنق من جرائم الرجال
    ciğerlerinde cok fazla miktarda su buldum. Open Subtitles لقد وجدت كمية كبيرة المياه في رئتيها. قالت غرق.
    Eşinizin akciğerlerinde kayda değer miktarda tahta küfünden izler var. Open Subtitles حسناً، زوّجتك تـُعاني من بعض ! التعفـّن الخشبي في رئتيها تعفّـن خشبي؟
    Vücudunda, çizikler ve morluklar bulmuşlar, bir kaç kırık kemik, akciğerlerinde toprak kalıntıları... ki bunlar, gömüldüğünde büyük ihtimalle hala canlı olduğunun ve çok büyük acılar içinde olduğuna götürüyor. Open Subtitles وجدوا خدوش و كدمات على جسدها ...و عظام منكسرة و آثار طين في رئتيها مما يعني أنها كانت حية أثناء دفنها و تتألم بشدة على الأرجح
    - Sorun akciğerlerinde başladı kalbinde değil. Open Subtitles -حتّى الثقبُ الصّغيرُ يمكن ... -لقد بدأ الأمر في رئتيها لا في قلبها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more