Biz Yeni Zelanda'da yolun diğer tarafından sürüyoruz da. | Open Subtitles | في نيوزيلندا نسير دائماً على الطرف الآخر من الطريق |
Eğer şu anda Yeni Zelanda'da olduğuna inanıyorsan izleyebilirsin. | Open Subtitles | حسناً ، هذه ليست مشكلة إذا كنتب تعتقدين أنه في نيوزيلندا في الوقت الحالي |
Tabii, gündüz avlanan diğer avcılar için oyunbozancılıktır bu. Dolayısıyla Kanada'da bu, yasallara aykırı. Ama Yeni Zelanda'da yasal. Çünkü Yeni Zelandalı çiftçiler bu yöntemi tavşanlardan kurtulmak için kullanırlar, çünkü Yeni Zelanda'da tavşanlar koyunlarla rekabet eder. | TED | بالطبع هذا سيلغي كل المتعة في هذه اللعبة للذين يصيدون في أوقات النهار لذلك ففي كندا يمنع ذلك أما في نيوزيلندا فذلك مسموح لأن المزارعين النيوزيلنديين يستخدمون تلك الطريقة للتخلص من الأرانب لأنها تتنافس مع الماشية في نيوزيلندا |
Burası Yeni Zelanda'ya benziyor, yaklaşık 1000 metrelik iniş! | Open Subtitles | "هذا بالظبط مثل الذي في "نيوزيلندا باستثناء أنك علي ارتفاع بضعة كيلو مترات |
Yeni Zelanda'ya kayıtlı. | Open Subtitles | -إنها مسجلة في نيوزيلندا |
Yeni Zelanda'nın yaşayan rugby efsanesi, | Open Subtitles | هي لعبة الركبي في نيوزيلندا الاسطورة الحية |
yeni Zelanda'daki depremden sonra insanlar, ürün yetiştirme etrafındaki bu kamusal şevkin bir kısmını Christchurch'un kalbine dahil etmek için bizi ziyaret etti. | TED | بعد الزلزال الذي حصل في نيوزيلندا قاموا بزيارتنا لكي يقومو بدمج وتوحيد روح الشعب حول فكرة الزراعة المحلية في قلب مدينة كرايست شيرش. |
Ve bu fotoğrafla bitirmek istiyorum, Yeni Zelanda'da fırtınalı bir günde çektiğim bir fotoğraf etrafımda dönüp duran bir balık sürüsünün ortasında, tabanda öylece yatmıştım. | TED | وأردت أن ننهي بهذه الصورة ، صورة التقطتها في يوم عاصف جدا في نيوزيلندا عندما كنت قد وصلت للتو الى القاع وسط كوكبة من الأسماك تحوم من حولي. |
O sırada Yeni Zelanda'da ertesi gün saat 14.00'tü. | Open Subtitles | 00 ص اليوم التالي في نيوزيلندا |
Yeni Zelanda'da değilsin. Amerika'dasın. | Open Subtitles | انت لست في نيوزيلندا أنت في أمريكا |
Hayır, Yeni Zelanda'da yılan yoktur. | Open Subtitles | لا لا يوجد لدينا أفاعي في نيوزيلندا |
2000'de, Hindistan Yüksek Mahkemesi, Sih dinine ait kutsal kitapların tüzel kişi olduğuna hükmetti ve 2012'de, çok yakın bir tarih, Yeni Zelanda'da yerli halk mensupları ve kraliyet arasında bir nehrin kendi nehir yatağına sahip tüzel bir kişi olduğu kabul edilen bir anlaşma oldu. | TED | في عام 2000،المحكمة العليا الهندية رأت أن الكتب المقدسة من ديانة السيخ كان شخص اعتباري، وفي عام 2012، مؤخرا، كان هناك معاهدة بين السكان الأصليين في نيوزيلندا والتاج، والذي تم الاتفاق عليه أن النهر كان شخص اعتباري الذي كان يملك مجرى النهر الخاص بها. |
Şey, Kenya'da bir iş sahibinin mülkünü kaydettirmesi 72 gün sürüyor. Oysa Yeni Zelanda'da sadece bir gün. Dünya Bankası listesinde 2. sıradaki Yeni Zelanda. | TED | حسنًا، يستغرق "كينيا" 72 يومًا من أجل أن يسجل أصحاب العمل ممتلكاتهم. بالمقارنة مع يومًا واحدًا في "نيوزيلندا" التي احتلت المرتبة الثانية في قائمة البنك الدولي. |
En son duyduğumda Yeni Zelanda'da küçük, berbat bir kasabada saklanıyordu. | Open Subtitles | آخر ما سمعته انه يختبئ ببلدة (صغيرة في (نيوزيلندا |
Yeni Zelanda'da yerli bir Maori savaşçısı ile Hindistan Pencap'ta bir Sih caniyi öldürdüm. | Open Subtitles | قتلت (ماوري) القوي في "نيوزيلندا". (سيكي) الشرس في "بونشاب". |
- Evet, Yeni Zelanda'da. | Open Subtitles | -أجل في نيوزيلندا |
Her gün- bu sabah, uyandım ve gittim, hayatım bir bıyık hakkındaydı. (Kahkahalar) Öz itibari ile, ben bir bıyık çiftçisiyiml (Kahkahalar) Ve sezonum Kasım. (Alkışlar) (Alkışlar) Böylece 2005 yılında, kampanya bir başka hareket gücü kazandı, Avustralya'da daha başarılıydı ve sonrasında Yeni Zelanda'ya geçti ve 2006 yılında bir mil noktasına geldik. | TED | كل يوم -- هذا الصباح ، أستيقظ وأذهب، حياتي محورها الشارب ( ضحك) أساسا ، أنا مُزارع الشارب (ضحك) وموسمي هو شهر نوفمبر ( تصفيق) (تصفيق) بعدها في عام 2005 ، أصبحت الحملة أكثر نشاطا ، أكثر نجاحا في أستراليا ثم في نيوزيلندا ، وفي عام 2006 وصلنا إلى مرحلة حاسمة |
Evet, Yeni Zelanda'nın da. | Open Subtitles | أجل و في نيوزيلندا |
yeni Zelanda'daki Maoriler, atalarına ait dövmeli başların dünyadaki birçok müzeden asıl yerine döndüğünü görmek istiyor. | TED | يرغب شعب ماوري في نيوزيلندا برؤية رؤوس أجدادهم الموشومة عائدة من المتاحف من كل مكان. |