Sally'nin cesedin yerine geçmesini istiyordum, fakat Leydi Stubbs onun falcı olmasını istiyordu | Open Subtitles | كنت اريد ان تقوم سالى بدور القتيلة ولكن, الليدى ستابس اصرّت ان تلعب دور قارئة الطالع بدلا عن ذلك |
Bir falcı ona onu sevdiğimi söylemiş. | Open Subtitles | ،أخبرني أن قارئة الطالع قالت له أنّي أبادله الحبّ أيضـًا |
Sally Legge ceset olacak, fakat şu anda onu bir turbana sokup, falcı yapmak istiyorlar. | Open Subtitles | كانت سالى ليج ستؤدى هذا الدور ولكنهم الآن, يريدونها ان تؤدى دور قارئة الطالع |
Hasta olduğu için falcıya gidiyordu. | Open Subtitles | كانت تذهب إلى قارئة الطالع لأنها كانت مريضة |
Helena'nın falcıya söylediği tam olarak doğru değildi. | Open Subtitles | ما اخبرت به هيلين قارئة الطالع لم يكن حقيقياً كلياً |
Sally Legge dışarıda iken Falcının çadırına gizlice girer. | Open Subtitles | فقد تسللت الى خيمة قارئة الطالع اثناء وجود سالى ليدج خارجها |
Gördüğüm kadarıyla falcı çadırında istediğini elde etmiş. | Open Subtitles | لقد رأيتها تتخذ طريقها الى خيمة قارئة الطالع |
Ve falcı ona öleceğini söyledi, her zaman olduğu gibi yanında bir erkek olmadan. | Open Subtitles | وأخبرتها قارئة الطالع بأنها ستموت، من دون رجل... سيكون بجانبها |
Ama falcı yanıldı. | Open Subtitles | لكن قارئة الطالع كانت مخطئة |
Bir falcı vardı hani. | Open Subtitles | لقد كان هناك قارئة الطالع |
falcı buna güzel bir örnek. | Open Subtitles | قارئة الطالع احد الأمثلة |
falcı. | Open Subtitles | "قارئة الطالع" |
Şimdi o, Lara'nın falcıya gittiğini söylüyor! | Open Subtitles | الآن هي تقول أن(لارا) ذهبت لرؤية قارئة الطالع! |
- Bir falcıya gittik. | Open Subtitles | -ذهبنا إلى قارئة الطالع |
- Falcının evindeki hırsızlık. | Open Subtitles | -في بيت قارئة الطالع |
- Falcının sorunu o. | Open Subtitles | -بل مشكلة قارئة الطالع |