Vampir hikayen 200.000 tekil ziyaretçi aldı. Hem de haberi 24 saatten daha kısa süre önce koymuştuk. | Open Subtitles | 200,000 زائر فريدون متلهفون لقصة مصاص الدماء و و نحن أرسلنا قبل أقل من 24 ساعه |
Onu bir köle gemisinde bulmuş olabilirler ama kıkırdaklarının durumundan anladığım kadarıyla bu adam bir aydan kısa süre önce ölmüş ve bu bir cinayet. | Open Subtitles | ربما وجدوه في سفينة رقيق ولكن، نظراً لحالة غضروفه هذا الرجل مات قبل أقل من شهر |
- Anlayış gösterin. Annesini bir yıl kadar önce kanserden kaybetti. | Open Subtitles | عليكما أن تفهما، فقدت والدتها بسبب السرطان قبل أقل من سنة. |
Yarım saat kadar önce, FBI son biyolojik silah tüpünü ele geçirmeyi başardı. | Open Subtitles | قبل أقل من ثلاثين دقيقة نسقت المباحث الفدرالية لاستعادة اَخر قنينةً من السلاح البيولوجي |
Boşversene. Rıhtımda elinde silahla dikilmenin üstünden daha bir ay geçmedi. | Open Subtitles | بربك، قبل أقل من شهر كنت تقف على الرصيف حاملاً مسدسك |
Nell bir haftadan daha az süredir burada şimdiden ıslık görevini mi devralmış? | Open Subtitles | " نيل " هنا قبل أقل من أسبوع وتتولى واجب التصفير ؟ |
Sen doğalı bir saat bile olmadı. Bir bebek gibisin adeta. | Open Subtitles | ،لقد وُلدت قبل أقل من ساعة فأنت الآن كالرضيع |
Bu notların bazıları yazılalı bir ay bile olmamış. | Open Subtitles | بعضهذهالملاحظات دونت قبل أقل من شهر. |
Peki ya üç yıldan daha kısa zaman önce öldürüldüyse? | Open Subtitles | ماذا لو أنها قد قُتلت قبل أقل من 3 سنوات؟ |
Ancak tarihin ilk nükleer yanlısı yürüyüşü iki yıldan kısa bir süre önce oldu ve geçmişteki nükleer karşıtı yürüyüşlerin yanında çok küçük kaldı. | TED | لكن أول مسيرة مؤيدة للسلاح النووي في التاريخ حدثت قبل أقل من عامين، والتي قزمتها المسيرات المناهضة للسلاح النووي في الماضي. |
Onu son kez gördüğümde, yani bir aydan kısa süre önce, caddedeki en temiz ve kalabalık tezgahtı. | Open Subtitles | ،عندمـا رأيتـه أخر مرّة ... قبل أقل من شهر لقد كـان أنظف سوق وأشدّ زحمة على الطريق |
Bu ülkeye bir haftadan daha kısa süre önce giriş yapmış. | Open Subtitles | دخل البلاد قبل أقل من أسبوع. |
Bir saatten daha kısa süre önce onunla konuşuyordum. | Open Subtitles | كنا نتحدث قبل أقل من ساعة |
1 saatten daha kısa süre önce öldü. | Open Subtitles | مات قبل أقل من ساعة. |
Senin için üç aydan daha az kadar önce kalp ameliyatı olmuş bir hasta. | Open Subtitles | بالنسبة لكِ، هو مريض أُجريت له جراحة قلبية قبل أقل من 3 أشهر. |
Tomas Edribali dört saat kadar önce Pakistan'da ölü bulundu. | Open Subtitles | توماس ادريبالي عثر عليه ميتا في باكستان قبل أقل من أربع ساعات. |
Bir saat kadar önce, Jonas Hodges'in arabasını havaya uçurmuşlar. | Open Subtitles | لقد قتل (جوناس هوجس) بانفجار سيارته قبل أقل من ساعة |
daha bir ay önce, Pasifik'in öbür tarafından batıya doğru bakıyordum. | Open Subtitles | ليس قبل أقل من شهر كنت على الجانب الاتّخر من المحيط. هذا الصباح أنظر شرقا على المحيط. |
Çürüme hızına göre 24 saatten daha az süredir ölü bu yüzden Kayıp Kişiler veritabanı bize bir şey vermez. | Open Subtitles | عدم وجود التعفن يشير أنّه توفي قبل أقل من 24 ساعة، {\pos(192,210)} لذا لن يوجد شيئ في قاعدة بيانات الأشخاص المفقودين. |
İngiltere, Hindistan'ı 1700ler'de işgal etti, ve gideli daha 60 yıl bile olmadı. | Open Subtitles | وغزت إنجلترا الهند في 1700 ، ولم تتركها حتى قبل أقل من 60 سنة. |
bir dakika bile olmamış çekileli. | Open Subtitles | إلتقطت هذه قبل أقل من دقيقة. |
Şunu bir aydan daha kısa zaman önce almışım. | Open Subtitles | اشتريتها قبل أقل من شهر |
Başkan Hassan 10 dakikadan kısa bir süre önce buradaydı. | Open Subtitles | الرئيس (حسان) كان يقف هنا قبل أقل من 10 دقائق |