"قتلى" - Translation from Arabic to Turkish

• beni öldürmeye
• öldü
• öldürmek
• ölmüş
• cinayet
• ceset
• öldürecek
• öldürmeyi
• öldüremezsiniz
• ölen
• öldürüldü
• öldüremezsin
• öldürdü
• öldürmen
• ölü

Eve gidemem o adamın neden beni öldürmeye çalıştığını öğrenene kadar.
لا أستطيع العوده للمنزل حتى أعرف لماذا حاول ذلك الرجل قتلى

Walt Cummings, David Palmer'ı öldürdü, ve beni öldürmeye çalıştı.
لقد قتل والت كامينجز دايفيد بالمر و أراد قتلى أيضاً

Kaçanların yarısı ya öldü, ya yakalandı, ya da daha kötüsü.
انتهى المطاف بنصف الرجال إمّا قتلى أو مقبوضاً عليهم أو أسوأ

Adamlarım öldü ve evimi korumak için kendi kanımı döktüm.
لدي الرجال قتلى ولقد نزفت دما أثناء الدفاع هن وطني

Yani, beni öldürmek istediler ama benim yerime onu öldürdüler.
النقطه. . أنهم قصدوا قتلى أنا لكنهم نالوها بدلا منى

Şimdi ölmüş olan göçmenleri işe almış bir şirkette çalışıyordun!
كنت تعمل في شـركة جميعهم مهاجرين غير شرعيين وجميعهم قتلى

Dün gece Shawn kafama silah dayayıp beni öldürmeye çalıştı.
لقد وشع شون سلاح أمام رأسى وحاول قتلى الليلة الماضية

İnsanların beni öldürmeye çalışmasına alışık değilim.
انا لم أعتد على الناس الذين يحاولون قتلى

Dün gece beni öldürmeye çalışanlardan biri.
واحد من الرجال الذين حاولوا قتلى ليلة أمس

Roth'un onu kandırdığını bildiğimi söyle. beni öldürmeye çalışma planlarından haberi olmadığını bildiğimi de söyle.
اخبرة أننى أعلم أن روث خدعة و أنه لم يكن يعرف أنهم كانوا سيحاولون قتلى

- beni öldürmeye kalkanlar kadar. - İnsan yaşamak ister.
بعدد الذين حاولوا قتلى أنه وضع طبيعى لأى رجل يريد أن يحيا

Onca emek verdik, dört adam öldü, bir baktık meğer lüzum yokmuş.
في افريقيا بعد كل ذلك العمل وأربع رجال قتلى اكتشفنا لم يعد الامر ضروريا بعد الآن

Üç polis memuru öldü, birinin ise durumu ağır.
ثلاثة قتلى من رجال الشرطة وواحد بجروح خطيرة

Sanırım bir ya da iki memur öldü.
إرسل الجميع لديهم. واحد، وربما أثنين من الضباط قتلى.

Muhtemelen uzun sürmeyecek. Görünüşe göre birisi beni öldürmek istiyor.
ربما ليس افضل بكثير واضح ان شخص ما يحاول قتلى

Bu gemiye, beni öldürmek isteyen birinden kaçmak için bindiğimi söylemiştim, hatırladın mı?
أتتذكرين اننى قلت لك اننى أتيت الى هذا المركب لتفادى شخص يحاول قتلى ؟

Beyler gördüğüm kadarı ile şu üçünden birini yapmak zorundasınız: Beni öldürmek, beni kovmak ya da ortak olarak almak.
: كما أرى , لديكم ثلاث خيارات قتلى أو إبعادى من هنا أو أعتبارى شريك معكم

4 kızıl şapkalı ölmüş. Basit bir yiyecek isyanı değil.
أربعة قتلى من القوات لم يكُن هذا للحصول على الطعام.

Duyduğuma göre doğu yakasında cinayet olmuş.
سمعت أنكم وجدتم قتلى في الجانب الشرقي سمعت ذلك ؟

Ve birkaç ceset de var orada. Buna karışamazsın.
هناك قتلى في الداخل أيضاً لا يمكنك أن تعلق وسط هذا

Hükümet için çalışmıyorum, kimse beni öldürecek kadar sevmez.
انا لا اعمل لدى الحكومه ليس هناك من يرغب فى قتلى

Parayı alabilmek için öldürmeyi bana da öğretmiştin, değilmi?
انت على وشك التفكير فى قتلى للحصول على المال اليس كذلك ؟

Beni vurabilirsiniz; ama öldüremezsiniz.
، اللعنة , يمكنك أن تطلق علىَّ النار و لكنك لا تستطيع قتلى

Adamlarım geçen hafta ölen askerlerinizi taşıyacak böylece onları gömebilirsiniz.
رجالى سيزيلون أجساد قتلى الاسبوع الماضى لذا يمكنكم دفنهم

Şimdiye kadar listede olan yedi hacker öldürüldü.
لدينا سبعة مخترقي شبكات قتلى حتى الان وليس بينهم أي من الذين نصنفهم كخطرين

- Sen de beni öldüremezsin. - Seninle savaşabilirim.
لا يمكنك قتلى أيضاً يمكننى قتالك

Dah önceden birilerini öldürdüğün birileri olduğu için beni de öldürmen sotun olmayacak sanıyorsun?
هل تعتقد أن قتلى أمر هيّن لأنك قتلت من قبل؟

Beni ölü görmek istiyorsun. Ben de sağlığını düşünmüyorum artık.
من اتلواضح انك تريدين قتلى.و انا لم اعد اهتم بحياتك