tutuklusun Hızlı Gonzales. | Open Subtitles | حسناً,أيها السريع ,أنت قيد الاعتقال حسناً يارجل |
James Filmore, Samantha Brown'a tecavüzden tutuklusun. | Open Subtitles | جيمس فيلمو انت قيد الاعتقال لاغتصاب سامانثا براون. |
Şartlı tahliye koşullarını ihlal ettiğin için tutuklusun. | Open Subtitles | انت قيد الاعتقال بسبب انتهاكك لقيود الافراج المشروط |
Federal memur. Volstead kanununu ihlal etmekten tutuklusunuz. | Open Subtitles | ضابط فدرالى انتم قيد الاعتقال لمخالفتكم قانون فولستيد |
Bütün bu mallara el konulmuştur! Hepiniz tutuklusunuz! | Open Subtitles | سنصادر كل هذه البضائع أنتم جميعا قيد الاعتقال |
Yüzbaşı Blackadder, şu an itibarıyla kendini Tutuklu kabul edebilirsin. | Open Subtitles | النقيب بلاكادر, من هذه اللحظة أنت قيد الاعتقال. |
"Bu sebepten göz altına alınmıştır." | Open Subtitles | لذلك لقد وضعته قيد الاعتقال هذه المحاكمة والحكم الناجم |
Natasha Osmanski'yi öldürmekten tutuklusun. | Open Subtitles | أنت قيد الاعتقال بتهمة قتل ناتاشا عثمانسكي |
Branch Connally'ye yapılan bir cinayet... girişimine yardım ve yataklık etmek, yardımcı olmak ve komplo düzenlemekten tutuklusun. | Open Subtitles | أنت قيد الاعتقال بتهمة التآمر، المساعدة والتحريض، و المشاركة في محاولة قتل برانش كونالي |
Polis memurunu tehdit etmekten tutuklusun. | Open Subtitles | أنت قيد الاعتقال لمحاولة الاعتداء علي ضابط شرطي |
Quagmire, maalesef reşit olmayan bir kıza tecavüz etmekten tutuklusun. | Open Subtitles | كواغماير، اخشى انك قيد الاعتقال بتهمة الاغتصاب |
Susan Hargrave, adam kaçırma ve hapsetme suçundan tutuklusun. | Open Subtitles | سوزان هارغريف, أنتِ قيد الاعتقال للاختطاف والسجن الكاذب. |
Yurttaş Chikatilo, tutuklusun. | Open Subtitles | المواطن تشيكاتيلو، أنت قيد الاعتقال |
Evet. Winston Brenner, tutuklusun. | Open Subtitles | وينستون برينر,انت قيد الاعتقال |
Kahretsin, Sharona, tutuklusun işte. Arkanı dön. | Open Subtitles | اللعنه,شارونا,أنتي قيد الاعتقال |
İkiniz de Portia Richmond cinayetinden tutuklusunuz. | Open Subtitles | انتما الاثنان قيد الاعتقال بتهمة قتل بورشيا ريتشوند |
Kanun dışı ticaret ve çocuk hayatını tehlikeye atmaktan tutuklusunuz. | Open Subtitles | كنت قيد الاعتقال بتهمة الاتجار ويعرض الأطفال للخطر. |
Bölge Savcısı Yardımcısı Alberto Garza'nın cinayetinden tutuklusunuz. | Open Subtitles | أنت قيد الاعتقال بتهمة قتل مُساعدِ النائب العام . ألبيرتو جارزا. |
Bölge Savcısı Yardımcısı Alberto Garza'nın cinayetinden tutuklusunuz. | Open Subtitles | أنت قيد الاعتقال بتهمة قتل مساعد المحاميين البرتو غارسا. |
Biliyor musun, hala Tutuklu bulunuyorsun, yüzbaşı. | Open Subtitles | أتعلم أنك ما زلت قيد الاعتقال حضرة النقيب |
Hükmüne karar verilene dek, savunmacı Tutuklu kalacak. | Open Subtitles | ستبقى المدعى عليها قيد الاعتقال حتى موعد النطق بالحكم |
göz altına alınıyorsunuz. | Open Subtitles | انت قيد الاعتقال |