"كانت إمرأة" - Translation from Arabic to Turkish

• bir kadındı
• bir kadın
• bir kadınmış
• kadın olduğunu

Hayatındaki talihsiz, karanlık bir dönem yüzünden sorun yaşayan bir kadındı.
كانت إمرأة مضطربة التي كافحت.. خلال فترة سيئة الحظ ومظلمة بحياتها.

O sadece hastalığıyla savaşarak yaşamaya çalışan masum bir kadındı.
هي كانت.. إمرأة بريئة تحاول عيش حياتها بينما تقاتل المرض

Bunu yapmak istememen için gerekçelerin olabilir ama annen çok bilge bir kadındı.
قد تكون لديك أسبابك لعدم رغبتك بفعل ذلك لكن أمك كانت إمرأة حكيمة

dedi Bir gün süper bir fırsat çıktı karşımıza, sebze satıcısı bir kadın evinin bahçesinde oturuyordu.
حتى جاءت القضية المثالية، وقد كانت إمرأة تبيع الخضار، وكانت تجلس خارج منزلها

Eğitimli bir kadın, güçlü bir kadın.
، أمى كانت إمرأة فخورة بنفسها . متعلمة و قوية

Ayrıca çekici bir kadınmış. İki sevgilisi varsa bile şaşırmazdım.
لقد كانت إمرأة جذّابة للغاية ما كنتُ لأتفاجأ إن كان لديها عشيقين

O harika bir kadındı ve onunla yaşadığımız için şanslıydık.
كانت إمرأة عظيمة ونحن محظوظون بالوقت الذي حظينا به معها

Hayatım boyunca bir tek şeyi bile unuttum mu: Hel bir kadındı ve sen bir erkek...
فقط نسيت شيئا واحدا في حياتي , أن هيل كانت إمرأة و أنت رجل

Ailemizde dokuz çocuk vardı. Annem gururlu bir kadındı.
، أمى كانت إمرأة فخورة بنفسها . متعلمة و قوية

Annem harika bir kadındı.
وهي كانت مشهورة عالميا لتنكرها الكروي لقد كانت إمرأة بالكامل, أمي

O, bu dünyaya birlikte... getirdiğimiz çocuğu korurken ölen bir kadındı.
كانت إمرأة ماتت وهي تحمي الطفل الذي أحضرناه معاً إلى هذا العالم

Tutkulu bir kadındı. Romantik. Bu yüzden yalnızdı.
كانت إمرأة عاطفية، رومانسية ولهذا كانت وحيدة،

Sanırım hepimiz içten içe sıradaki Nina Kulagina'yı keşfetmek istiyorduk. Eski Sovyet Birliği'nden bir kadındı. Unutulamayacak biri.
كان بداخلنا أمل كبير لأكتشاف نينا كولجينا أخرى هي كانت إمرأة من الأتحاد السوفياتي رائعة حقاً

Otuz dokuz yaşında sağlıklı bir kadındı.
كانت إمرأة في الـ39 و في أفضل حالاتها الصحية.

Page çok cömert ve şefkatli bir kadındı.
بيج كانت إمرأة جداً رحومه وكريمه

Beni tek anlayan kişi, benim tek dostum, bir kadın, annem...
الشخص الوحيد الذي كان يفهمني ، كان حليفي الوحيد ، كانت إمرأة ، هي أمي

Eğer onunla biraz zaman geçirseydin inanılmaz bir kadın olduğunu anlardın.
حسنا، ربما لو قضيت بعض الوقت معها.. أعني، لقد كانت إمرأة جميلة ورائعة.

Kurbanın yirmili yaşların başında bir kadın olduğunu yazıyor.
يقول أن الضحية كانت إمرأة بالعشرينات من عمرها

Tanrı onu bir iblise dönüştürene kadar çok güzel bir kadınmış.
لقد كانت إمرأة جميلة قبل أن يحولها الرب إلى شيطان

Ona karşı koyabildiğine göre esaslı bir kadınmış.
لابد انها قد كانت إمرأة خارقة القوة لكي تتغلب عليه.